Herkes, kendi anlayışına uygun olarak doğru bildiğini yapar. Bulunduğu makamın gücünü olması gereken şekilde değil, kendi çıkarına hizmet edecek şekilde değerlendirebilir. Elbette onun yaptıkları doğrudur, inançlarının gereğini yapmıştır. Bal tutan parmağını yalamıştır. Zaman içinde unutulur gider.
Bütün sülalesine resmi kurumlarda müdürlükler veren vatandaş ilginç bir savunma yapmıştı. Onun anlayışına göre kendisi yerden göğe kadar haklıydı. Dini inançlarına göre onu yaradan “akrabalarını koruyup ve kollamasını” emretmiş. Bir süre sonra unutuldu. Kim olduğunu anımsayan kaç kişi kaldı?
Onun akrabaları görevlerinin başında vatana, millete hizmet etmek için birbirleriyle yarışmaya devam ediyor.
Her dönemde ‘hamili kart yakinimdir’ kartını taşıyanlar kazançlı çıktı. Onlar el üstünde tutuldu.
Bir üniversitede görev yapan rektör, yetkisini kullanıp akademik eğitimin kalitesini artırmak için nitelikli elemanları görevlendirdi. Yeni atamalarla kadro güçlendi.
Bazı makamlar vardır. Elde edebilmek için yıllarca çaba gösterilir. İnanılmaz servetler harcanır. Elbette hizmet aşkı, parayla pulla ölçülmez.
Bu günlerde çoktan unutulmuş bir haber var. Bir belediye başkanı kardeşini müdür olarak atamış. Anladığım kadarıyla ataması yapılan kişi kesinlikle üvey kardeş değildir. Yapılan çalışma haber konusu olunca savunma niteliğinde açıklama hemen geldi. Kardeşi hizmet için gelmiş. Yapacağı iş karşılığında para almayacakmış.
Sonuç olarak belediye başkanları siyasi partilerin adayları olarak seçime girer. Seçimle göreve gelenler hizmetlerini yapmaya başlar. Bizde bir gelenek vardır. İstisnalar kuralı bozmaz; ancak her belediye başkanı oy vermeyenler tarafından eleştirilir. Onun taraftarları, kendi partisi tarafından kesinlikle savunulur.
Belediye hizmetlerini yerine getirebilmek için aile boyu çalışanları eleştirmek doğru değildir! Hizmet aşkı, aşkların en güzelidir.