7.BÖLÜM; ÖRNEK İNSAN

Bu bölümde yazar eski tabirle nümunei timsal: örnek insan, model kişi nasıl olmalıdır ve nasıl olunur. Bunun kurallarını ve örneklerini akli ve nakli ilahi delillerle ortaya koymaktadır.

Örneğin; önce sarsılmaz bir iman, inanç, sonra bunu besleyen ve yaşatan insanı insan, toplum ve Allah katında yücelten umdeler sıralanıyor:

-Yalan ve yalancılık,

-İkiyüzlülük,

-Dedikodu ve gıybet,

-Cimrilik,

-Korkaklık,

-Alçaklık gibi insanı ve insanlığı küçülten hak ve adalet duygularını yok eden ahlak dışı söylem, eylem ve tutumlarının fenalığı anlatıldıktan sonra bunların doğruları sıralanıyor.

Özellikle emanet, kul hakları, sevgi, saygı, hoşgörü, barış, bölüşüm ve paylaşımın toplumun huzur ve mutluluk kaynağı olduğu örnekleniyor. Allah’a ibadet, kullara hizmetin ana temel kural olduğu hatırlatılıyor ve bu bölümü özetleyen Din ulusu, irfan ehli, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin şu dörtlüğünü anlatıyor;

Hiç kimseye hor bakma

İncitip gönül yıkma

Sen nefsine yan çıkma

Mevla görelim neyler

Neylerse güzel eyler

İbrahim Hakkı

Bir hastaya vardın ise

Bir yudum su verdin ise

Bir gönüle girdin ise

Hak kulumdur diye sana

Yunus Emre

Kitabın 8. Bölümü ise; İnsan bedenindeki organların sorumlulukları teker teker sayılmakta, nimet, külfet, dengesinin sağlanması ifade edilmektedir.

Bu bölümde insanlığa muzır, Allah’ın haram kıldığı kebair denen büyük günahlar sayılmakta, kurtuluş çareleri gösterilmektedir.

Ebeveyn, ana-baba hakkı ile ilgili

Babana yaptıkların çıkmamalı aklından

Babana ne yapmışsan, bekle onu evladından

(Sözler Hazinesi)

Kitabın 9. Bölümünde;

Ekolojik denge ve İslam başlığı altında çevrenin, doğanın dengeleri, özellikleri, önemi, fiziki bililerle açıklanmakta, son derecede önemli hava, su, orman, bitki vs gibi nimetlerin önemi ve yaşatılmasının insanın canlıların ve doğanın yaşamı demektir denmektedir.

“O Allah ki yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı ve sizin emrinize verdi” (Bakara 29) ayeti ile insanın doğaya ve çevreye olan ihtiyacı ve onun korunmasının hayati önemine değinilmektedir. Yoksa bugünün ızdırabı olan yel, sel, kuraklık, fırtına korkunç doğa olaylarının kaçınılmaz olduğu doğanın kendisine yapılan ihanetin bedelini çok acı ödettireceğine işaret edilmektedir. Bence dünyayı dize getiren, pes ettiren, aman aman dedirten milyonlarca can alan KORONAVİRÜS denen bela da doğanın dengelerinin bozulmasının tabii bir neticesi, ulu Allah’ın hatırlatmalarına kulak asmayan devletlerin başına bir olarak gelen bir beladır, diyorum. Aynı bölümde yeşilin, ormanın, bitkinin, fiziki yapıları anlatılıp insanların yeşile olan ihtiyaçları ve ağacın değeri belirtilmektedir.

R.SAV.in “Kıyamet koparken elinizde bir fidan varsa onu hemen dikiniz” mübarek sözüne yer verilmiştir. Çok önemli bir bölümdür. Mutlaka okunmalıdır.

10. BÖLÜM

“GEÇMİŞİ BİLMEK, GELECEĞİ İMARIN PROJESİDİR.”

Başlığı altında yüce Müslüman Türk milletinin geçmişteki dünya üzerindeki hakimiyeti, kardeşlik ve insanlık için barışın, adaletin, sevginin, insanlığa nasıl ulaştırıldığı gibi erdemlerden söz edilmekte, silkinip, şahlanıp ayağa kalkmak milletimizi, devletimizi yücelterek, dünyaya hak ve adaletin barışın ancak büyük gayretlerle çalışarak İslam ahlak ve faziletini yaşamak suretiyle getirilebileceğinin örnekleri verilmektedir. “Avrupa (batıl-bozulmuş) dinlerine sırıldıkça gerilediler. Müslümanlar ise dinlerinden uzaklaştıkça gerilediler” diye özetlenmektedir.

11.BÖLÜM

KUR’AN VE HZ. MUHAMMED SAV. ADINI TAŞIMAKTADIR

Bu bölümde sayın Köklükaya önce insanlık için yol gösterici ilahi mesajları insanlara iletici olarak peygamberliğin ve peygamberlerin lüzumunu anlatarak Hz. Muhammed SAV.in tek ve son kurtarıcı olarak insanlığa ulu Allah’ın bir lütfu olduğunu belirtmekte ve bunu akıl, mantık ve ilahi emirlerle anlatmaktadır.

Allah’ın rahmetinin bir tecellisi olarak Hz. Muhammed SAV. “EY HABİBİM MUHAMMED SAV. BEN SENİ ALEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERDİM” (Enbiya 107) Böylece R.SAV.in bütün alemlere rahmet ve şefkat için gönderildiği, insanlığın kurtuluşu ve mutluluğunun sağlanmasında önder ve rehber olduğu, Allah’ın ayetleri R.SAV.in söz ve eylemleri ile açık açık bu bölümde anlatılmakta, böylece insanlık için kurtuluş yolu gösterilmektedir.

12. BÖLÜM

Son bölümde ise maziden atiye, doğumundan bugününe kadar hayat serüveni makalenin baş tarafında anlatıldığı gibi güzel temennilerle daha geniş anlatımlı ve hacimli eserlerle insanımıza müminlere hizmet etme imkanını vermesi için ulu Mevlaya dua edilerek bu eserin hayırlara vesile olması ulu Allah’tan temenni edilmektedir.

NETİCE VEYA SON SÖZ:

Çok büyük başarılar, büyük projeler, ufak başlangıçlarla başlar, dağlardan inen ufak sızıntıların sel olup göl olup deryaya dönüştüğü gibi ilim olur, bilgi olur, kültür olur, insanımıza yol olur.

Gerçekten saygıdeğer okurlarımıza ve halkımıza öneririm. Orta, lise, üniversite ve özellikle de ileride din hizmeti görecek İmam Hatip Lisesi İlahiyat Fakülteleri ve her sınıf insana okumalarını, bu eserden yararlanmalarını, çocuklarına da okutmalarını, hatta insanlara, gençlere hediyelerin en güzeli olarak bu ve benzeri kültür eserlerini sunmalarını önemle öneririm.

Bu vesile ile bu eseri 6 kez okuduğumu, muhtevasını araştırdığımı ve çok çok yararlı olduğunu, hacminin küçük olmasının da çabuk okunması, okurun usanmadan okuyabileceği bir eser olduğunu önemle belirtmek isterim.

Değerli kardeşimiz emekli müftü Mustafa Köklükaya’yı kültürümüze bu eseri kazandırdığı için tebrik ve teşekkürlerimi sunarım. Allah hayırlara vesile kılsın.

... ölürse semeri, insan ölürse eseri...

Sayın Mustafa Köklükaya kardeşimiz örnek bir insan, model bir din adamı olduğu gibi, aynı zamanda kıymetli eşleri ile de, uyumlu yaşamları ile de, örnek alınacak bir aile yapısına sahiptirler. Büyüklerimizin tabiri ile her ikisi de Osmanlı beyefendisi ve Osmanlı hanımefendisidirler. Bu vesile ile mütebaki ömürlerini sıhhatli afiyetli, huzurlu ve mutlu geçirmelerini yürekten temenni ederim.

Hoşçakalın... Koronavirüssüz kalın... Allah’a emanet olun...