R.SAV. efendimiz kendisine bir mesele sorulup da bilmediği halde fetva veren kimse hem sapık ve hem de saptırandır, buyurmuş, bilmeden fetva verenleri uyarmıştır. Selam ona olsun.

Anlamadığı, bilmediği bir mesele üzerinde fikir yürüten kimse cehalet belgesi işte budur. Yine R.SAV. efendimize bir soru sordular. Dediler ki; “Emakini mukaddes, yani yer yüzünde mukaddes mekanlar nerelerdir?” İlk önce “Bilmiyorum, Cebrail’e soruyum, size cevap vereyim” buyurmuş ve sonra mukaddes yerler;

1-Kabe, Mekke’deki

2-Mescidi Nebi, Medine’deki

3-Kudüs’teki Mescidi Aksa

4-Tüm camiler...

Peygamber A.S. bilmiyorum derse hiç bir alim bilmediği bir işi bilgiyi biliyorum diyemez. Hz. Musa A.S. büyük peygamberlerden iken “Yarab, bilgimi artır” diye dua etmiştir. Taha Suresinde “Vekur Rabbi zidni ilmen” demiştir. Tefsir ilminin babası anası İbni Abbas R.A. demiştir.

Alim ve bilginlerin iki büyük özelliği hakkında...

1-Tevazu

2-Kendisini daima bilgin, alim görmemesidir.

İlmin sonu yoktur. En yüce ilim, en yüce alim, yüce Allah’tır. “Veküllezi ilmin alim” Ayet. Daima ilmin üstünde bir ilim, bilginin üstünde bir alim vardır. En son ise bütün gizli sırları bilen ve yaratan Allahü azimüşşandır. Kehif suresinde Allah’ın ilmini anlatan Lokman suresi 27. ayette; Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem, divit olsa, denizler mürekkep olsa, sonra 7 deniz dah eklense yine de Allah’ın ilmini yazmakla bitiremezler. Allah cc. mutlak galiptir ve hikmet sahibidir. Hikmet ilmin ötesinde bir ilimdir. Allah mutlak her şeyi bilen ve görendir. Lokman ve diğer ayetler.

Yüce Allah’ın bu ulaşılmaz ilmi karşısında bir kişinin ‘ben alimim’ demesi, onun cehalet, cahilliğinin belgesidir. Çünkü ilim; tuzu olmayan denizler dolusu suyu insan içmekle bitirebilir mi? Hayır. İlim de böyledir.

İbni Mesud hazretleri Kur’an aşıkı, mutlak hafız, lafzı ve manası ve hikmetleri ile Kur’an’ı bilen bir sahabeyi kiramdandır.

R.SAV. zaman zaman İbni Mesud hazretlerine Kur’an okutup dinlerdi. İbni Mesud hazretleri, “ya resulallah, Kur’an sana indirildi. Bana okutturup dinliyorsunuz” deyince, “Kur’an susuz ruhları sulayan, insana huzur veren bir kevser suyu gibidir. Ben Kur’an dinlemesini severim” buyurmuştur.

İşte bu ibni Mesud hazretleri buyurur ki; “Dünyada doymak bilmeyen iki obur vardır;

1-İlim isteklisi, ilim talibi

2-Mal ve mevki hırsı.

Allah’ı en iyi alimler bilir. (Alak Suresi)

Alim ilme doymaz. Okudukça, öğrendikçe ilime olan açlığı artar. Çok yemek yemek insanı öldürür, çok ilim insanı yaşatır. Ölümden sonra bile olsa bilgi, tecrübe, edep, haklara halklara saygılı davranmak, herkesin sevgisini kazanmak sanatıdır.

(SÜRECEK)