Haberlerde izlemişsinizdir, CİMER, bir soru üzerine 18 yılda devlete ait olup da satılan fabrika, tesis, banka, liman, vb. işletmelerin listesini açıkladı. Buna göre, 8 Termik santral, 9 hidroelektrik santral, 10 şeker fabrikası, 15 tekel fabrika ve tuzlaları, 8 Sümer Holding şirketleri, 11 liman, 19 maden ve işleme tesisi derken tam 287 tesis satılmış. Yani, bir zamanların Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın “Babalar gibi satacağız” dediği aynen gerçekleşmiş. O dönemde “yapamazsınız” diye nutuk atanların kulakları çınlasın. Hepsi de sadece ”Babalar gibi” değil, “Paşa babaları gibi” satılmış.

İsteyenler bunların isim isim listesini  https://www.yenicaggazetesi.com.tr/cimer-18-yilda-satilan-kurumlar-yerler-ve-fabrikalarin-listesini-acikladi-690312h.htm adresinden öğrenebilirler.

Bir zamanlar Kayseri'ye Moiz adında bir Yahudi gelmiş ve ticaret yapmak için çarşıda bir dükkân tutmuş. Aradan birkaç gün geçtikten sonra komşularından birine; “-Bu çarşıda en çok kimden çekinmeliyim?” diye sorunca, adam birkaç dükkân ötesini göstererek; “-Bak! Orada İhsan Ağa var. İşte onun yanına desturla yanaş.” demiş.

Moiz, yine de meraklanıp tanışmak için İhsan Ağa'nın yanına gitmiş. Bir de ne görsün, dükkânın içi bomboş! Meraklanıp; “- Ne iş yaparsın İhsan Ağa?” diye sormuş. İhsan Ağa, onu tepeden tırnağa süzdükten sonra; “- Ben her şeyi alıp satarım!” demiş. İyice meraklanarak; “- O da ne demek?” deyince de; “- Mesela, kabul edersen senin dişlerini satın alırım!” yanıtını almış.  Moiz, şaşkınlıkla; “- Olur mu öyle şey?” deyince, İhsan Ağa; “- Neden olmasın; dişlerine 10 altın veririm. Ömrünün sonuna kadar ağzında dursun, öldükten sonra da benim olsun.” demiş.

Kısa bir süre düşünen Moiz içinden; “-Bu saf adama mı kurnaz diyorlar? İyi ki Kayseri'ye gelmişim. Burada çok güzel paralar kazanırım” diye içinden geçirerek; “-Kabul, ver 10 altını!” demiş. İhsan Ağa da Moiz’in eline 10 altını sayıp göndermiş.

Aradan birkaç gün geçince, İhsan Ağa yanında iki-üç kişiyle Moiz'in dükkânına gelerek; “-Dişlerine müşteri çıktı. Malı görmek istiyorlar. Aç ağzını da görsünler!” demiş. Moiz şaşkınlıkla; “-Hani dişlerim ölünceye kadar benimdi?” diye kızınca da; “-Canım, ölümünden sonra teslim etmek üzere satacağım.” demiş. Çaresiz razı olup ağzını açan Moiz’in dişlerini kontrol eden müşteriler 12 altın vermişler. İhsan Ağa ise bu miktarı az bulup reddetmiş.

Ertesi gün İhsan Ağa bir başka müşteri grubuyla yine Moiz'in dükkânına damlamış. Yine dişleri muayene, yine pazarlık derken, müşteriler 15 altına çıkmış ama İhsan Ağa yine reddetmiş.

Üçüncü gün başka müşteri 20 altın vermiş ama yine satış olmamış. Dördüncü, beşinci gün derken, sonunda Moiz patlamış ve; “-Beni hayvan pazarında dişleri kontrol edilen eşek durumuna düşürdün. Al şu 10 altınını, ben pazarlığı bozuyorum!” diye bağırınca İhsan Ağa gülerek; “-Olur mu? Bu dişler 20 altını gördü. 30 altından aşağısına geri vermem.” demiş. Moiz ise çaresiz ne yapsın? Her gün ağzını kontrol ettirmektense 30 altın verip kurtulmayı kabul etmiş.

Altınları kesesine dolduran İhsan Ağa gülerek; “-Gördün mü? Ben sana her şeyi alıp satarım dediğimde inanmamıştın.“ deyip altın dolu keseyi şakırdata şakırdata oradan uzaklaşmış.

O nedenle, sakın büyük konuşmayalım, bu dönemde her şey satılabilir. En iyisi mi biz işimize, dişimize ve hatta eşimize sahip çıkalım da gerisini çok fazla kurcalamayalım.

Benden size dost tavsiyesi…

DÜŞÜNEN SÖZLER:

·         Hasan Dağı arpalıktır, eğer saban yürürse. Her derede bir değirmen, eğer suyu gelirse. Her köylüden bir tavuk, eğer köylü verirse. Güzel gidiş bu gidiş, eğer sonu gelirse. Anonim

·         Hafif esintiler küçük ateşleri körükler ama rüzgâr fırtınaya dönünce ne ateş kalır, ne de bir şey. W. SHAKESPEARE

·         Işığa erişmek için, karanlığa meydan okumak gerekir. Platon

·         Mal cimride, silah korkakta, karar da zayıfta olursa işler kötüye gider. Hz. EBUBEKİR