Hz. Musa A.S. Cenab-ı Hakk’a müracaatında, “ilahi sana yakın olmayı çok arzu ediyorum, istiyorum” diye ulu Allah’a cc hazretlerine yalvardı. Cenab-ı Hak, “Ya Musa, bana yakın olmak isteyenler Kadir Gecesini ihya edip uyanık bulunanlar içindir” buyurdu. Hz. Musa, “Ya Rab, merhametini istiyorum” dedi. Ulu Mevla, “Benim merhametim Kadir Gecesi fakir fukaraya merhamet edenlerdir” buyurdu. Ya Musa, bütün ibadetler Kadir Gecesi; ibadet, itaat, sadakat, hayır ve hasenat gecesidir. Kadir Gecesi af olunmayan dileyen mümin yoktur. Benim rahmetim kainatı kuşatmıştır. İman ehli şefkat ve merhametim içindir” buyurdu.

3 şey gönlü öldürür. (Büyük irfan adamı Malik Dinar)

3 şey insanı hem yaşatır, hem de öldürür:

1-40 yaşına kadar az yemek, az uyumak, az konuşmak insanı dinç tutar ve sıhhatli yaşatır. 40 yaşından sonra ise çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak insanı yıpratır, hastalıklara kapı açar. Yani 30-40 yaşına kadar yaşaak için ye, 40 yaşından sonra yaşamak için az ye, az uyu ve az konuş.

DÜNYA VE İÇİNDEKİLER FANİ-GEÇİCİ,

AHİRET İSE BAKİDİR

Mümin ikisi arasında koşan musabık (koşu-adım)dır. İbrahim Etem, Büyük Türk devletlerinden Belh sultanı iken tacı tahtı bırakıyor. Allah adamı olmayı başaran, Allah dostu kulu birçok kerametleri vardır. Onlardan bir kerameti: Tacı tahtı terk edip manevi yaşayışı sırasında bir denizin kıyısında ebisesinin yamalıklarını dikiyorken; padişahlığındaki ordu komutanı onu tanıdı ve ey yüce insan, tacı tahtı bıraktın, insanların saygısını, sevgisini, itibarını tepip meczup bir vaziyete düştün. İnsanların padişahı idin, diye eski padişaha sitem ederek geriye dönüp Belh sultanı olmaya devam etmesini talep etti. “Ey benim sadık komutanım, ben insanların kralı idim, şimdi bütün insanların, hayvanların, haşeratın padişahıyım” diyor ve gömleğinin yamasını diktiği iğneyi denize atıyor. Denizdeki balıklar İbrahim Etem hazretlerinin iğnesini alıp getirmek için yarışa giriyorlar ve içlerinden ufak bir balık Hz. Etem’e iğnesini ağzında getirip teslim ediyor. Olayı seyreden İbrahim Etem hazretlerinin eski ordu komutanına “şu anda hayvanların itaatini gördün mü” diyor. Komutan; “bu mertebeye nasıl erdin” deyince; “Padişahlık makamına geçmek için birbirlerini öldürürken, ben o makamı elimin tersi ile ittim.

Allah’ın kutlu resulü Huneyn savaşında ganimet olarak elde edilen binlerce davar, sığır, deve, 6 bin esir, 16 ton altın, 40 bin koyun vs.yi halka dağıtmış ve en sonunda halka şöyle hitap etmiştir; 40 bin kişi; 12 bin mümin asker, 40 bin mağlup olan Mekke havalisi kabileler topluluğuna elinin üstüne bir kemik veya bir deri parçasını koyup şöyle hitap ediyor; “Ey ümmeti ashabım, bu elimin üstünde kağıt veya deri veya kemik parçası görüyorsunuz ki elimin üstünde, elimi yere doğru eğemiyorum. Bu kağıt parçası dünyayı temsil ediyor. Yani dünya bana bütün ihtişamı ile arz olundu. Ama bana tesir edemedi. Yani dünyayı elimin üstüne koysalar, elimi aşağı doğru eğemez, dünyayı elimin üstünden alsalar elim yukarı kalkmaz. Yani dünya beni tesir altına alamaz.

(SÜRECEK)