Vezirin birisi ahlak, terbiye esastır, asıldır, üstündür demiş. Başvezir, hayır, asalet ırsi bedensel cibiliyet huy esastır diyor ve bu tezlerini ispat eçin çalışıyorlar. Sınav günü iki vezir fiilen ispat için belgelerini sunacaklar. Gün geceye ahlak eğitim esastır şaşmaz diyen tezini savunan ikinci vezir kediyi eğitmiş, öyle ki misafirlere ikramlarda dağıtıcı garsonluk yapmayı öğretmiş. Asalet sevke tabi esastır diyen başvezir ise kediyi eğiterek hüner sergileyen vezire karşı o da fareyi beslemiş, hiç kedi göstermemiş. Gün gelmiş, padişah meclisinde sınav başlamış. Münazarada önce büyük vezir veziri azam eğittiyi kediyi kavuğunda meclise getirmiş ve kedinin meziyetlerini saymış, dökmüş ve o kadar ki ev çalışanlarının yapacağı işleri de yapıyor. İşte size bir kahve servisi sunacak diyor ve kedinin kucağına üzerinde kahve dolu fincan bulunan tepsiyi alarak kahveleri dağıtmaya başlıyor. Tam padişahın kahvesini verirken elinde kase ile bekleyen başvezir harekete geçiyor ve fareyi kedinin öünne salınca ortalık karışıyor. Padişahın üstü başı fincandan dökülen kahve ile berbat oluyor. Asaleti, soyu, huyu, istem dışı hareketleri savunan büyük veziri azam işte hünkarım karar sizin; asalet mi esas, asil, yoksa terbiye mi demiş. Her ne kadar bu olay önemli ise de eğitim de esastır. Yani ikisi de önemlidir. Biri ana ise öbürü babasıdır. İkisi bir araya gelmeden nikah olmadığı gibi, çocuk nesil de olmaz. Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan olayı bu işi daha iyi anlatır.
Yüce Allah Kur’an’da:
Ey Muhammed SAV. “Muhakkak ki sen en güzel ahlak üzeresin.” R.SAV. ise “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere geldim” buyurmuş oldukları göz ardı edilemez.
Yine R.SAV. “Bir dağın yerinden kaybolduğunu duyarsanız inanın ama bir insanın huyunun değiştiğine inanmayın” sözü ile can çıkar, huy çıkmaz. Huy ancak can ile çıkar, buyurulmuştur.
AHNEF ADINDAKİ DİN BİLGİNİ
“En büyük onulmaz hastalık nedir” sualine “kötü huy” cevabını vermiştir. Dini bütün, ahlakı güzel olmayanı reis yapmayınız sözü de onundur.
R.SAV. “Güzel huy haneyi mamur, kötü huy ise toplumu viran eder” (Sahih Hadisi Şerif)
“Sizin benim yanımda en güzeliniz, en itibarlınız, huyu ve ahlakı en güzel olanınızdır” (Hz.Muhammed SAV.)
-Kötü söz kötü huydan doğar.
-Yaltaklanmak, kötü huyların en kötüsüdür. Çünkü kötü huyluları reis yapmayınız, yönetime yansır. İnsanoğlu azgınlığa ve taşkınlığa adaydır. Hele hele reis, başkan, yönetici olunca genlerinde bulunan asi huylar harekete geçer. Elindeki imkanı kötülüğe kullanmaya başlar. Halbuki, bunun şeytandan geldiğini anlasaydı, bu kötü huylarının belasına düşmezdi.
İsyan halinde ulu Allah alim şeyi üç hal ile boyunlarını aşağı eğdirir. 1-Züğürlük imkan, riyaset elinden alınınca züğürt bir duruma düşer, önünde boyuneğenler onunla dalga geçmeye başlarlar.2-Hastalık, 3-Ölümle asileri boyun eğdirir. Bu meşhur hadisi şeriftir. Aşırı yoksulluk kişiyi küfre sürükleyebilir.
Büyükler şöyle demişlerdir; büyüklük, en büyüklük yüce Allah’a mahsustur. Kişiler yükseldikçe alçakgönüllü olmalıdır. Kartal bile yükseldikçe gökyüzünde küçülür. Yere yaklaştıkça görünmeye başlar. Yani insanlar makam, mevki, imkan, mal, mülk, şöhret sahibi oldukça geriye, aşağıdakilere bakınca nereden geldiğini hiç bir zaman unutmamalıdır.
*
100’den fazla makale halinde sizlere aktardığım ve bunlardan bin seneye yakın evvelce yazılan ve Milli Eğitim Bakanlığı Şark Klasikleri serisinde yayımlanan 700 sayfalık “Maddi ve Manevi Yüce Hedefler” ismi ile Osmanlıca Türkçesi ile aktarılan eserin sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Yorumlarımızla beraber günümüz Türkçesine adaple ettiği, aktardığım eserin içindeki maddi ve manevi bilgileri sizlere 100’den fazla makale şeklinde aktardım. Bir kaç makale ile bu büyük eserin sizlere aktarılması tamamlanmış olacak. Yazmak bizden, okumak anlamak siz aziz ve mutlu okurlarımızdan. Hidayet ve inayet yüce Allah’tandır.
(SÜRECEK)