Şimdiye kadar verimlilik ve kazanç artırma çabaları için basit ama rasyonel bir formül üzerinden ( verimlilik= gelir/gider) yapılması gerekenleri çeşitli örneklemler sunarak izah etmeye çalıştım. Bu formülün 1. Ayağımda yer alan GELİR ile ilgili olarak:
• Pareto analizi kullanarak ürün ve hizmetlerin sıralanması ile işletme verilerinin doğru analiz edilmesini ve dolaysıyla kazanç artışı ile ilgili yararlarını,
• Talep ile ilgili artış ve durumunun değerlendirilmesini ve yöntemlerini,
• Piyasanın durumunu ve buna bağlı yapılanma şekillerinin nasıl olması gerektiğini,
• Kaliteli ürün ve hizmet sunmak için yapılması gerekenleri,
• Satışın önemini ve satış artırma çabalarını,
• Satış sonrası hizmetin faydalarını,
• Reklam ve tanıtım hizmetlerinin yapısını ve gelir artışındaki faydalarını,
• Ve nihayet insan kaynakları ve personel yönetiminin kazanç artışı için gerekliliğini ve verimlilik için yapılması gerekenleri izah ettim.
Başa döndüğümüzde verimliliğin ve kazanç artışının ölçümlenmesinin 2. Ayağında GİDER olduğunu göreceksiniz. Burada yer alan:
Gider: girdiler, alımlar, kaynaklar veya input dediğimiz verileri kapsamaktadır o halde analize başlayabiliriz.
Ancak küçük ama önemli farkı hemen belirtmeliyim. Denklemin payında (1. Aşama) Gelirin yani çıktılar, ürünler, (output) artırılması fikrinin ve çabalarının aksine bundan sonra denklemin paydasında yer alan verilerin azaltılması yönünde analizler yapacak ve öneriler sunacağım.
Giderler genellikle gelirden sonra ele alınmalıdır çünkü pareto analizlerinde önemli olan öncelik gelirlerdedir. Gelirler arttırılabildiği kadar artırılmalı sonra giderler ve maliyetler düşürülmeye çalışılmalıdır.
Yönetim camiasında ekonomi ve finansman eğitimi almamış birçok yönetici mali konulara girmek yerine, üretim ve süreç ile ilgili yapılanmalar üzerinde çaba harcamak taraftarıdır ve bu durum pek de yadırganmaz zira mali ve ekonomik alt yapısı olmayan insanların bu konuda radikal ve bilimsel bir değişime imza atma olasılığı çok zayıftır. Akıl ve mantıkla birlikte bu konuda çaba sarf edilebilir ama bunu bilimsel verilerle desteklediğinizde başarı daha kolay gelecektir.
Önümüzdeki günlerde “Maliyetlerin düşürülmesi için” işletmecilik ve iktisat bilgileri ile birlikte yıllarca kazanılmış deneyimleri birleştirerek öneriler sunmak istiyorum, böylelikle okuyucuların (uygulayıcıların ) yaratıcılık, öngörüş ve hayal güçleri ile harmanlanacak önerilerin işletme yaşamında ortaya çıkan sorunlara çare olacağını umuyorum.
Yazılarımı takip eden işletme yönetimlerinin (mali ve ekonomik konularda teorik ve akademik bilgilere sahip olmadan da) vereceğim temel bilgileri işletmelerinde uygulama olanağı bulacaklarına ve maliyetlerinin düşürülmesi konusunda mesafe alacaklarına inanıyorum.
Sonuç olarak işletme yaşamı dinamik ve devam eden bir süreçtir “edinilmiş bilgi”, eğer “kişisel beceriler” ile bir araya getirilebilirse verimlilik ve kazancı yakalamak mümkün olacaktır, yeter ki öğrenmekten, çalışmaktan ve üretmekten vaz geçmeyelim.
Not: Makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun haber vermek koşuluyla kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.