Patent bilindiği gibi buluş sahibinin bulduğu emtia üzerindeki hakkıdır. Bu hak belirli zaman ve miktarda kullanıma belirli bedel karşılığı kiralanabilmektedir.
Teknolojik olarak ilerlemiş ülkeler ellerinde bulunan bu hakları belirli bir know-how ( paraya dönüştürebilen bilgi) karşılığı iktisadi dolaşıma sürebilmektedir.
Ülkemizde yüksek teknolojik verileri belirli bedel karşılığı tedarik etmesi bunu ülke yararına piyasaya arzı elbette doğru ve yararlı bir çalışmadır. Bu amaçla bedelini ödeyerek patent transferinde bulunan ve bundan yaralı sonuçlara üreterek artı değer oluşturan sanayici ve iş adamlarını elbette takdir etmek gerekir.
Ancak konusunda yeterli alt yapısı olmayan, (gelişmemiş ve ileri teknolojik imkânlara sahip olmayan) teşebbüslerin yüksek bedelli patent ithal etmeleri, tedarikinin yüksek maliyetlerde olması sebebiyle o işletme için ve bulunduğu ülke açısından da sıra dışı bir fayda sağlamayacaktır.
Bu nedenle patent anlaşmaları yapılırken çok dikkatli ve özenli davranılmalıdır. Kimi iş alanlarında patent ödemeden know-how veya teknolojiyi kullanmak başlangıçta eylem sahipleri için ekstra kazanç gibi görülebilir ama her şeyden önce bu bir bilgi ve teknoloji hırsızlığıdır. Kısa dönemde olmasa bile orta ve uzun dönemde hem işletme hem de ülke açısından negatif sonuçlar doğurur.( örneğin iyi niyetli ve gerçek patent alma talebinde bulunanlara yaklaşım, fiyat, istikrar ve imajı etkileyerek dış ticarette büyük sorunlar oluşturur)
Patent işlemlerinde genel olarak 2 maliyetten söz edebiliriz
Sabit maliyet olan “license fee” dir bu yıllık olarak ilk başta ödenen bir karşılıktır
Diğeri ise kazanç veya bazen de fayda sağladıkça ödenecek olan “”royalty fee” dir
Bu aşamada genel olarak önerilebilecek en iyi yöntem sabit maliyet oluşturan ilk serbest kullanım anlaşmasının maliyetinin düşük tutulmaya çalışılması olacaktır. İşletmenin verimli ve kazançlı çalışabilmesi için bu gereklidir. Genel olarak değişken maliyete sahip kazanç anlaşması yapmak işletmenin çıkarına olacaktır yani çok bilinen şekliyle:
“NE KADAR EKMEK O KADAR KÖFTE” MİSALİ
Ayrıca maliyet hesapları çok rasyonel olarak ele alınmalıdır. Çünkü işletim giderleri ve vergi giderleri bir araya geldiğinde eğer gerçekten kazanç sizi tatmin edecek mahiyette ise patent anlaşması yapmak cazip olacaktır. Aksi halde:
“ATTIĞINIZ TAŞ VURDUĞUNUZ KUŞA DEĞMEYECEKTİR”
O halde ana hatları ile patent kullanmak için nelere dikkat edilmesi gerekir?
Patent verecek işletmenin uluslararası güvenilirliğine dikkat etmelisiniz
Alınacak patent için katlanılacak maliyeti önemsemeli gerçekten değip değmediğini çok iyi analiz etmelisiniz
Kullanılacak bilgi ya da teknolojiyi daha farklı yöntem ile ikame etme imkânlarını göz ardı etmemelisiniz
Patent işlemleri için birden fazla seçenek olması halinde Pazar payı, piyasa ve uluslararası dağılımını iyice araştırmalısınız
Patent anlaşmalarında sabit maliyeti çekebildiğiniz kadar aşağıya çekmelisiniz
Patent anlaşmasının birim başına düşen maliyetine dikkat etmeli bunu minimize etmenin yollarını aramalısınız
Yapılacak patent anlaşmasının işletmeye sağlayacağı Pazar, rekabet, satış, verimlilik karşılıklarını iyi etüt ederek sağlayacağı tecrübelerden ek fayda temin etmenin yollarını bulmalısınız
Sonuç olarak patentin ihraç edenler için kazanç, ithal edenler için maliyet olduğunu unutmadan yapılacak iyi araştırma ile eğer satılan sistemleri kendi özelinizde oluşturma/kurma yolunda ilerleme kaydedilirse ve çok da önemli olmayan gereksiz patent ödemelerinden imtina edilebilirse hem işletmeler hem de sektör ile birlikte Ülke kazanacaktır 12.02.2017
Not: Makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun haber vermek koşuluyla kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.