Verimlilik konusunun sonuna yaklaşırken diğer giderler içerisinde yer alan bir kalem üzerinde analiz yapmadan bu konunun tamamlanması eksik kalacaktır diye düşünüyorum.
Komisyonlar, İşletme hayatında var olan ama gider unsurları içerisinde ayrıca takip etmeye gereksinim duyulmayan ancak ortaya çıktığında bütçe ve gider içerisinde “kanunen kabul edilmeyen gider” ya da temsil giderleri vb. içerisinde eritilen bir gider kalemidir.
Cari işlemler sırasında ortaya çıkan özellikle (kurumsallaşmamış firmaların yoğun olduğu sektörlerde) komisyonlar, aracılık hizmet bedelleri ve ödenen danışmanlık ücretleri işletmeler için hem maliyet hem de finansman sorunu yaratmaktadır.
Özellikle, kamuda dikkati çeken ve ihale, proje aşamalarında ortaya çıkan bu durum aslında yasalarımızda müeyyidelerinin olmasına rağmen söz konusu hizmet sonucu (danışmanlık adı altında) el değiştiren paranın miktarı oldukça fazladır.
“BAL TUTAN PARMAK YALAR”
“NE KADAR EKMEK O KADAR KÖFTE”
“GÖR BENİ GÖREYİM SENİ”
Hadi bir örnek daha vereyim!
“BENİM MEMURUM BİLİR İŞİNİ”
Şimdi bu lafların iş hayatı içerisinde hiçte yadırganmadığını tebessümle okuduğunuzu biliyorum.
Ancak hizmeti sunanların asli vazifesi olan işlemlerin komisyon adı altında nemalanması o işlerin daha hızlı sonuçlanmasını doğurmamakta sadece sıralanmasını ve nihai tahlilde maliyetini değiştirmektedir.
Yılardır müşahede ettiğim ve birçoklarının içinde de bulunduğum ihale ve benzeri işlemelerde baştan dağıtılacak danışmanlık vb. giderler malın maliyetine yüklenilerek yansıtılmakta ve sonuçta kamu ya da hizmeti satın alanlar için ek maliyet oluşmaktadır.
En basitinden tarlada 50 kuruş olan bir kilo domatesin pazarda 2 TL markette 3 TL olmasının kökeninde işte bu komisyon veya aracılık hizmetleri sırasındaki nemalandırılmış “muhteremlere” ait haksız edinimler yer almaktadır.
Kimse bu işin aracısız gerçekleşmesinin zor olacağını düşünmemelidir, kooperatifleşme ve üreticiler eliyle yapılacak rasyonel bir yapılanma, tüketicinin uygun maliyetli talebine olanak sağlayacaktır ama bilindiği gibi bu iş/işlemler gerçekleştirilmez çünkü “avantanın” tadı bir kez alındıktan sonra geri dönüş zordur.
Danışmanlık hizmetlerinin doğru ve gerekli olduğu eylemlerde mevcuttur. Örneğin işletmelerimizde üretim ve ticari faaliyetler için satın alınan hizmet faaliyetlerini bu kapsamda düşünebiliriz bu tip giderler masum rasyonel ve faydalıdır ürün başına düşen maliyetler artan Satış adetleri ile ikame edilebilir ve uzun dönemli cari faydalar görülebilir
Ama özellikle tedarik aşamasında ortaya çıkan aracı, komisyoncu, danışman vb.(saymakla bitmeyecek) “bulanık suda balık avlayan” fırsatçı aracıların işletmeler için yararlı olduğunu düşünmek en masum haliyle “saflık” olacaktır.
Bu anlamada genel iktisat prensiplerinin devreye girmesi ile kolaylıkla çözüm olacağına inanıyorum şöyle ki
Arz /Talep dengesini kullanınız. Siz talep etmezseniz bu hizmeti sunanların arzı azalacak bir süre sonra başka iş kolu arayışına girecektir.
Yasalardaki boşluklardan yararlanan bu iş ve kişilere kendi işletmenizde etik yasalar oluşturarak engel olabilirsiniz.
Açık, şeffaf, dürüst ve adil olursanız karşınızdan da aynı şeyleri talep edebilirsiniz.
Tedariklerinizde seçici olmak, hem yakın hem uzak alanlarda daha fazla araştırma yapmak komisyon gideri ödemek yerine daha sağlıklı iş bağlantısı kullanmanıza imkân sağlayacaktır
Danışmanlık ya da komisyon ödemeleriniz kişi ya da kişisel firmaların kazancı olurken sizin maliyet unsurunuzdur. Bunun aynı zamanda kamu yararına olmadığını bilmelisiniz.
İşletmeniz için gerekli olan teknik idari ve satış danışmanlık giderlerinden imtina etmeyiniz ama bu hizmeti doğrudan satın alma yollarını tercih ediniz size bu imkânı sunacak aracılara itibar etmeyiniz.
Sonuç olarak işletme yaşamı içerisinde mal ve hizmet alımı ile üretim ve satış aşamasında bazı hizmetlerin dışarıdan alınması daha ucuz maliyet unsuru olabilir ama bunu yaparken planlamalarınızı günlük değil uzun dönemli düşünüp yani daha stratejik davranıp daha rasyonel tercihleri kullanırsanız giderlerinizin daha makul seviyelerde kaldığını, verimliliğinizin de artacağını görebilirsiniz.
Not: Makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun haber vermek koşuluyla kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.