Ziya Paşa’nın meşhur şiirini hatırlayalım:

Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

Ziya Paşa insanın sözlerine değil icraatlarına bakılmasını, kişinin aklının seviyesinin, yaptığı işte görüneceğini hatırlatıyor.

Hepimizin bildiği gibi, münafıklığın üç alameti vardır: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman ona hıyanet eder.

Her üç alamet de söz ve hitabetle yakından ilişkilidir.

Zalimler de insanlara güzel vaatlerde bulunurlar ancak arzuladıkları gücü ele geçirince verdikleri sözleri yerine getirmedikleri gibi tam tersini de yaparlar.

Hz. Ömer’in insanları mescitte görmenin onları tanımak için yeterli olmadığını, birlikte yolculuk yaparak, alışveriş yaparak, komşuluk yaparak insanları tanıyabileceğimizi ifade ettiğini hatırlayalım.

Ziya Paşa ile Hz. Ömer aynı şeyi söylüyorlar:

Kişileri, sözlerine ve hitabetine bakarak değil, icraatlarına bakarak değerlendirelim.

Peygamberler de tarihe geçmiş meşhur zalimler de etkili sözlerle halka hitap etmişlerdir.

Bu gerçeğin farkında olan Hz. Musa, “Rabbim! Göğsüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimin düğümünü çöz. Ta ki, sözümü iyi anlasınlar (Taha 25-28)” diyerek dua etmiştir.

Hz. Musa, tebliğde başarılı olmak, rahat, tesirli ve ikna edici konuşabilmek ve söylediklerini insanların kolaylıkla anlayabilmesi için dilindeki düğümün çözülmesini istemiştir.

Hz. Peygamber’den, sözün olumlu veya olumsuz etkileyici gücüne dair pek çok hadis rivayet edilmiştir.

Gönül dilinin tercümanı Yunus Emre, kullandığımız dilin ve üslubun önemini ne güzel anlatmış:

Söz ola bitire savaşı, söz ola kestire başı.

Söz ola zehirli aşı, bal ile yağ ede bir söz.

Atalarımız da “tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” derken aynı şeyi ifade etmişler.

Pozitif iletişim diliyle, problemleri çözme ihtimalimiz artarken, negatif iletişim diliyle var olan çözüm ihtimalini de kaybederiz. “Boğaz dokuz boğumdur” derken, sözlerimize özen göstermemiz gerektiğine işaret ediyoruz. Şüphesiz söz sadece dilimizden çıkanları değil, beden dilimizi de içeriyor.

Sahip olduğu büyülü gücüyle söz, neşter gibi, cerrahın elinde şifa verirken, habis ruhların elinde hayatları söndürebilir.

Sevgiyle Kalın..