Kibrit çöpü gibidir insan.
Kutusu, içinde yaşadığımız toplum,
Çöplerse biz.
Aradaki farkı sorarsan;
Onlar sıralı, biz karmakarışık,
Üst üsteyiz…
Görünüşleri aynı gibi olsa da,
Aslında farklıdırlar.
Kimisinin bir amaca hizmettir alevi,
Bir sigara, bir ocak,
Ya da kül olan kocaman bir orman.
Önemli olan niçin yandığıdır.
Bazısı da, çevresini de yakıp zarar verir.
Ya da boşa tüketir ömrünü,
Çoğumuz gibi…
Her kibrit, ucundan başlar yanmaya,
Sonra ilerler alev, eliniz yanana dek,
Ve en alevli anında,
Tek bir üflemeyle sönüverir.
Hayat gibi…
Bazı kibritler öyle nazik, öyle incedir ki,
Yanmadan kırılıverecek sanırsın.
Ancak en iyi de onlar yanar.
Ve ateşler çevresini.
Cılız insanlar gibi…
Bazılarıysa kaba saba iri yarıdır.
Görünüşte hiç sönmeyecekmiş sanırsın;
Ama çöpü bile tutuşmadan sönüverir.
Bakakalırsın…
Kalıbının adamı olmayan,
Çapsız insanlar gibi…
Kimileri hiç de düzgün değildir;
Bazı yeri kalın, kimi yeri ince.
Say ki özensiz imal edilmiş.
Ama görünüşü aldatır sizi,
Korkmadan tutuşturabilirsiniz,
Bir yandı mı, olay kolay sönmezler;
Gerçek insanlar gibi…
İlk yanan kibrit hep en üsttekidir.
Toplumda da en öndeki;
Kibrit çöpü kutusundan,
İnsansa toplum içinden çıkar.
Çıkmasına çıkar da,
İyi tutuşursa,
Tek bir tanesi bile,
Koca bir ormanı yakmaya yeter…
Yaşadıklarımız gibi…
Islanmış bir kutunun kibriti yanmaz,
İnsan da böyledir,
Çevresine göredir alevi.
Gaza gelirse ateşlenir,
Ya da sönüp gider.
Bir de henüz alevlenmişken,
Üflenip söndürülenler vardır ki,
Sayısı bir hayli fazladır,
Çoğumuz gibi…
Bazı kibrit çöpleri kutuda ters durur,
En önce de onlar yakılır zaten.
Sıradanlık bozulmasın diye.
Ya da düzenin gidişatı…
Hatırladıklarımız gibi…
Yapışık kibrit çöplerinin kaderi
Sizin elinizdedir.
Dilerseniz koparıp tek tek yakarsınız;
Ya da
Diğeri de onunla birlikte yanıp kül olur.
Zaten buna razıdır,
Gerçek dostluklar gibi…
Diş karıştırmak için harcananları da vardır;
Yanmayı, yakılmayı beklerken,
Asıl amacı dışında.
İrade gücü yoktur ki karşı çıksın.
Ya da bazı insanlar gibi,
Başkalarının kuyruğunda dolaşıp dursun.
Dişlerindeki artıkların peşinde;
Hiç yanmadan sönüp giden,
Yalakalar gibi…
Kibrit çöpü gibidir insan,
Ya yakıp kül eden;
Ya da uygun anı bekleyip,
Sırası geldiğinde yanıp çevresini aydınlatan.
Ve tutuşturduklarıyla,
Kendisi sönse de aydınlatmayı sürdüren;
Mustafa Kemal gibi…
DÜŞÜNEN SÖZLER:
· Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur. NECİP FAZIL
· Bir insan hangi limana ulaşmak istediğini biliyorsa, onun için her rüzgâr uygun-dur. SENECA
· Geride bıraktığım ne varsa kül. Ateş benmişim demek ki. F. NİETZSHE
· Düşünmek kolay, davranmak zordur. Düşündüğün gibi davranmak en zordur. VON GOETH
· Birinci adamlar güneşi, ikinci adamlar gölgeyi sever. Bernard SHAW