Mallarınızı Allah yolunda harcayın ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Bir de iyilik edin ve yaptığınızı güzel yapın. Doğrusu Allah iyilik eden ve işini güzel yapanları sever. “Bakara 195.Ayet”
*
Köyde yaşayan yaşlı bir ressam vardı. Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı. Bir gün köyden bir fakir gelip dedi ki :
“Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun. Bak fırıncı fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun..?”
Ressam tebessüm etti, ama bir şey demedi.
Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde konuşuyor ve ressamı kötülüyordu.
Bir gün ressam hasta oldu. Kimse de onun yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü. Aradan bir kaç gün geçti. Artık ne fırıncı ekmek verdi fakirlere, ne de kasap et verdi. Sordular; “Neden fakirlerin hakkını kestiniz…?” Dediler ki;
“Her ay başı o merhum ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi. O ölünce para veren kalmadı. İşte o yüzden…”
İyiliğin şartı beştir:
Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olmalı ve yerini bulmalı.
İbni Sina
*
Oldukça öznel bir kavram olan iyiliği tanımlamak hiç de kolay değildir. Sözlük tanımına bakıldığında “karşılık beklenilmeden yapılan yardım” ifadesi karşımıza çıkmaktadır. Sözcüğün kendisi, insanlığın tarihi kadar eski olmakla beraber empati, dayanışma, nezâket ve daha pek çok kavramı kapsamaktadır. İyilik kavramı; mutluluk gibi duygular, hisler ya da empati gibi düşüncelerden fazlasıdır. İçinde duygu ve düşünce kadar eylem ve hareket barındırır. Diğer kavramlardan onu ayıran ve bizi diğerlerine göre daha çok insan eden yanı da belki budur. İyilik eylem halinde sevgidir!
Sosyal bir canlı olan insan, görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Hepimiz yaptığımız her davranışın bize bir şekilde dönüp geleceğinin farkındalığı ile harekete geçmeliyiz. Kemal Sayar’ın ifadesi ile bir kez kalpten çıkıp da paylaşıldığında, insana misliyle geri dönmemiş bir iyilik yoktur. Siz o dönüşü bazen hemen görüp hissedemeseniz de, sevgi size geri döner.
Bunun bir hikâyesi olarak, zamanında İstanbul'da kahvecilik yapan biri varmış. Dükkânı ise her dinden ve milletten insanla dolarmış. Bir gün, yeniçerilerden kabadayılığa meraklı olan bir tanesi bu kahvehaneye gelmiş, kılık kıyafetinden Rum olduğunu anladığı kişiye bakarak, "Herkese benden kahve, bu Rum'a verme!" demiş. Kahveci herkese kahvesini vermiş, en son da iki fincan kahveyi almış gitmiş Rum'un yanına oturmuş. Yeniçeri hiddetlenecek olduysa da kahveci, "Bu kahveler senden değil, benden" diyerek onu yatıştırmış. Aradan biraz zaman geçmiş, Sisam Adası'nda Rumlar isyan çıkartmış. Hikâye bu ya, bu kahveci de isyanı bastırmaya giden askerler arasındaymış fakat esir düşmüş. O zamanlarda Rumlar esirleri köle pazarında sattıkları için bizim kahveci de köle pazarına çıkarılmış, kaderine boyun eğmiş beklerken, gelen bir Rum tarafından satın alınmış. Alan adam kahveciyi peşi sıra yürüterek ıssız bir sokağa getirmiş ve dönüp, "Beni tanıdın mı? Ben o yeniçeriye rağmen kahve ikram ettiğin kişiyim. Sen unutmuş olabilirsin ama 40 yıl geçse de ben o kahveyi unutmam. Şimdi özgürsün, yolun açık olsun!" demiş.
İşte "Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır" sözü buradan gelmekteymiş.
Besle kargayı oysun gözünü, babana bile güvenme gibi bireyi yalnızlığa, sürekli tedbirli olmaya yönlendiren deyişlerin ağırlığının altından ancak iyiliğin kanatlarına ve birbirimize tutunarak yükselebiliriz.
*
İyi olmak;
● sosyal ilişkilerimizi geliştirir
● mutlu eder
● hayata anlam katar
● fiziksel sağlığı olumlu etkiler
● depresyon ve anksiyeteyi azaltır
Unutulmamalıdır ki hayra vesile olan, hayrı yapmış gibidir. İnsan başkasını mutlu ettiği sürece mutludur. İyilerle beraber olmalıdır; iyiliği teşvik etmelidir. Nitekim Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) bir hadisinde ‘’Her iyilik bir sadakadır.’’ diye buyurmuştur.
Önceki hafta sonu yaptığımız mülakatta yeni dönem bursiyerlerimize katkıda bulunan Çorumlu iş insanlarımıza, siyasilerimize, sanatçılarımıza, akademisyenlerimize emeği geçen herkese ÇESİAD Ailesi olarak canı gönülden teşekkür ederiz.
Sevgiyle Kalın.