İlber Hoca bir paylaşımında;

…Osmanlı diye insan yoktur. Türk vardır, Çerkez vardır, Kürt vardır, Gürcü vardır ama Osmanlı yoktur.

Osmanlı olunmaz, Osmanlı doğulur, onun için de Osmanoğulları’ndan” olmanız gerekir.

Osmanlı bir ulus değil ailedir.

Kendi soyunu yadsıyıp da taht sahibinin soyunu benimsemek bir tek bizim ülkemizde görülüyor sanırım.

Kimliğini yitirip bir aile adının boyunduruğu altına girmeye heves edenlerin vecizesi bu.

“Ben Osmanlı’yım” demek; kul köle olmayı yeğleyen insanlara özgü cehalet kokan bir düşünce biçimidir.

Demiş.

Vay sen misin bunları diyen!

Adamcağızın ne hainliğini bırakmışlar, ne cahilliği.

Kim bunlar.

Dört sözcüğü yan yana getirmekten aciz, yaşamları boyunca tek kitap okumamış zır cahiller.

… …

Kendinize gelin efendiler.

Eleştirdiğiniz kişi ömrünü bilime, tarihe ve de ülkesine adamış, SEKİZ DİL bilen sürekli okuyan, araştıran bir bilim insanı.

Kaldı ki doğru söylemiş.

Osmanlı bir ulus değildir, ailedir.

- Ama efendim ben öyle biliyor, öyle kabul ediyorum.

- Yanlış biliyorsun. Çünkü okumuyor, araştırmıyorsun(uz).

Bakın ne güzel anlatmış Osmanlı’yı İlber Hoca.

…Osmanlıcıların yere göğe sığdıramadıkları Abdülhamid Han Hazretlerinin (!) (yaş olarak tümü “çocuk” sayılacak 16 karısı vardı): Nazikeda, Safinaz, Dilpesent, Peyveste, Nazlıyar, Bidar, Mezide, Emsalinur…

Osmanlıcıların “atamız” dedikleri Padişah Abdülmecid Hazretlerinin(!) de de 22 karısı vardı.

Ahali ineğine verecek saman bulamazken hazret(!), sarayında iki futbol takımı kadar kadınla yatıyor.

Osmanlı sınırları içinde olan her şey Osmanlı Ailesine ait.

Her şey padişah hazretlerinin iki dudağının arasında.

Ve Türk Halkı, tarihi boyunca ilk kez bir ailenin egemenliği altında.
Dahasını da anlatalım mı?

Anlatalım…

Konuyu dağıtmamak için çok gerilere, tarihin derinliklerine dalmadan, Osmanlı’nın yakın zamanını anlatalım …

… …

Yıl 1920…

Nüfus 12 milyon. (Bu nüfusun 11 milyonu köylerde yaşıyor.)

* 40 bin köyün 38 bininde okul yok.

* Hititlerden kalma kağnı ve kara saban kullanılıyor...

* 5 bin köyde sığır vebası var.

* Hayvanlar da insanlar da hastalıklardan kırılıyor.

* Ortalama yaşam süresi 40 yıl. Nüfusun üç milyonu sıtmalı, 1 milyonu frengili, 3 milyonu da trahomlu.

*  Ve dahası verem, tifüs, tifo salgını kol geziyor…

* Doğan her 5 bebekten biri yaşını doldurmadan ölüyor

* Doktor sayısı 337, ebe sayısı 136, eczacı sayısı 60

* Diplomalı diş hekimi yoktu. O görevi(!) berberler yapıyor.

* Limanlar, madenler ve demiryollarının tümü yabancılara ait.

* Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan yalnızca dört fabrika var;

Hereke ipek, Feshane yün, Bakırköy bez, Beykoz deri…

* Elektrik yalnızca İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta var. * Arkeolojik eserler, öyle gizli saklı değil; ya padişahların hediyesi olarak ya da çalınarak, gemilerle, trenlerle Avrupa müzelerine götürülüyor.
* Takvim ve zaman birliği de yok. Kimisi güneşin battığı anı 12.00 kabul

eden ‘grubi saat’i esas alıyor, kimisi de Güneşin tümüyle battığı ‘ezani saat’i esas alıyor.

* Kimi ‘hicri takvim’ kullanıyor, kimi ‘rumi takvim. Bu durumda kiminin şubat’ı; kiminin aralığına denk geliyor.

Herkes aynı zaman dilimindeydi ama, farklı aylarda, farklı saatlerde yaşıyor!

* Ölçü birimleri olarak dirhem, okka, çeki, arşın, kulaç, fersah kullanılıyor. Ne Ortaçağdan kalma ağırlık ölçüleri ile dünyaya ayak uydurabiliyor ne de uzunluk ölçüleri ile…
* Erkeklerin yalnızca yüzde 5’i, kadınların binde 5’i okuma yazma biliyor. Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu, subay veya gayrimüslimler.

* Toplam, 4894 ilkokul, 72 ortaokul ve yalnızca 23 lise var.
* Ülkedeki liselerin tümünde salt 230 kız öğrenci kayıtlı.

* Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yok.

* Tek üniversite var o da Darülfünun, medreseden hallice.

* Osmanlı bilimden çok ama çok uzakta. Dinle yatıp, dinle kalkıyor.
* 600 yıl boyunca Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca kelimeler ve Levanten terimlerle dilimizin istila edilmesine göz yumularak hatta bu istila teşvik edilerek dilimiz Türkçe’nin ırzına geçilmiş; Türkçe, Arap alfabesiyle yazılmaya çalışılmış.

*    *    *

Osmanlı budur işte İlber Ortaylı’nın bilgisinin yüzde birine bile sahip olmadan onu eleştirme hakkını kendilerinde bulan baylar!.

Haddinizi bilin

Ve komik olmayın