Gelen iktidarın giden iktidardan “Enkaz devraldık” demesi alıştığımız klasik bir deyim. Enkazı yaratandan çözümünü beklemek, bizim ülkemize özgü bir tutum. Albert Einstein’in  “Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemek deliliktir.” sözü kulaklarımız da yankılanıyor.

Giden iktidar sanırsın başka dünyalardan gelmişti. Yeni iktidar farklı dünya görüşüne sahip, bir umuttur “belki” diyebilirsin. 

Tohum aynı, toprak aynı, tohumu eken, toprağı işleyen bahçıvan aynı, bu topraktan, bu tohumdan, bu bahçıvan yöntemi ile farklı ürün almayı beklemenin yanıtını, dünya dâhisi Einstein vermiş “delilik”.

21 yıldır döne döne geldiğimiz yer, sanki aynı yer değil. Üstelik her dönüşümüzde koşullar daha da ağırlaşıyor.

“Nas var nas, Faiz sebep, enflasyon sonuç…” diyen, doları 2002’de 1,5 liradan alıp bugün 21 yıl sonra, 25 liraya dayayan, vatandaşı bayat ekmek kuyruğunda sıraya sokan, sanırsın başka iktidardı.

Orta sınıfı tamamen yok eden, ülkede bir avuç, gücüne güç katan elit, bir eli yağda bir eli balda bir kesim, diğer yanda ucuz ekmek kuyruğunda koskoca Türkiye halkı.

Ekonomiyi çökerten, hazine sadece seçim öncesi dört ayda 417 milyar TL açık vermiş. Para nerde? İktidarın seçim harcamalarına gitti. Bütün kamu kaynakları seçimi kazanmak için kullanıldı.

Sadece ekonomiyi mi batırdılar? Eğitim de aynı durumda, üniversiteler tatilde. İlk ve orta öğretimde eğitim tarikatlara teslim. “Gençler namaza koşuyor” diyerek, 45 erkek çocuğuna tecavüz edildiğini unutmadık.

Adaleti ara ki bulasın. Hukuk iktidarın sopasına dönüştü. 180 ülke arasında 165’inciyiz düşünce özgürlüğü olmayan, tutuklanan, yargılanan basın emekçileri konusunda. Düşünce özgürlüğü olmayan, hukuk olmayan ülkeye, hangi uygar ülke yatırımcısı gelir, güven duyar, yatırım yapar.

Sağlık sistemi çökmüş. Hastanelerde sıra almak şans işi, Suriyeliden yabancı göçmenden sana sıra gelmiyor.

Diyarı Küffar yani “yağmalanacak ülke” anlayışı ülkeyi bu günkü hale getirdi. “Altınları dağıtın, muhalefete bırakmayın diyor Şevki Yılmaz Akit TV  “Kürsü” programı 13. Bölümde

Cumhuriyet bin yıllık enkazı kaldırma hamlesiydi. Kaldıramadığımız açık. Kendi enkazını devralan iktidar;  “90 yıllık enkaz devraldık” diye tepinmiyor muydu? Kendi yarattıkları enkazlarını devraldılar. Üzerine artık enkaz bile bırakmayacaklar. Tozu dumana katacaklar.