Gelişigüzel, herhangi bir tv kanalının düğmesine basıyorsunuz.
Ekranda, tayinle gelmiş, bir eski siyasetçi bakan…
Yani İçişleri Bakanı Süleyman Soylu…
“Fotoroman” lakabı ile de anılan sayın Soylu…
Gezmediği yandaş tv kanalı kalmadı denebilir.
Bir gün önce Kanal Kürdi’ye çıkıyor ve içini döküyor.(!)
Bir gün sonra yine “fırıldak” tv’lerden birinde boy gösteriyor.
Veryansın ediyor HDP hakkında:
“Baltalar elimizde biz gideriz ormana” dercesine ekranda HDP’ye ait bilgi ve belgelerin olduğu dosyayı tv seyredenlerin nerdeyse burnuna sokuyor:
“İşte PKK ile ilgili belgeler, işte bulgular. İşte dosya…”
Özeti: “Halkların Demokrasi Partisi kapatılmalıdır…”
Yani ihsas-ı reyde bulunuyor.
Aynı gün Anayasa Mahkemesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Hazine yardımına geçici olarak el konulan legal siyasi parti olan HDP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesinde 45 dakika konuşarak, bu partinin neden kapatılmak istendiğine dair görüşünü açıklıyor.
Mahkeme çıkışında gazetecilere şöyle bir açıklama yapıyor:
"Davalı parti, terör örgütünün sözde askere alma dairesi gibi faaliyet göstermektedir. Bunun en önemli delili olarak yıllardır zorla ya da kandırılarak örgüte götürülen çocukların ve gençlerin annelerinin 3 yılı aşkın süredir Diyarbakır il binası ve bazı illerde tuttukları evlat nöbetleri gösterilebilir. Sanki bu parti terörist örgütün asker alma şubesi gibi çalışıyor. Benzetmek gibi olmasın, askerlik dairemize haksızlık yapmayalım, ama adeta asker alma dairesi gibi faaliyet gösteriyorlar."
Özetle HDP kapatılmalıdır.
Bunun açık anlamı nedir?
İhsas-ı reyde bulunmaktır.
Aynı gün her iki açıklama gösteriyor ki, HDP kesinlikle kapatılmak isteniyor.
Ama karar verici makam Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin kaldıracağı ellere bağlı.
Çoğunluk ne derse o olacak.
Peki, henüz süreç tamamlanmadan, atanmış bir bakan ile dosyayı hazırlayan başsavcının aynı mealde ve aynı gün içinde “kapatılma” konusunda ortak noktada buluşması ve aynı anda ihsas-ı reyde bulunmalarına ne demeli?
Bana inanmıyorsanız bütün sözlüklere bakın.
İHSAS-I REY NE DEMEK?
Şöyle bir açıklama ile karşılaşacaksınız:
İhsas-ı rey:
“1-Tarafını belli etmek,,,
2-Hakimin devam etmekte olan davaya ilişkin görüşünü (kararını) belli ederek davanın seyrini etkilemesidir.”
Son söz Anayasa Mahkemesi üyelerinindir.
Yazıyı fazla uzatmaya gerek yok.
Özeti:
Demokrasiye ihtiyacımız var.
Hem de, çok acil şekilde…
