Unutma ki ;
Allah'ın adaleti şaşmaz.
Terazi gram yanlış tartmaz.
Hesap günü geldiğinde,
Hak da yerini bulur âh da ...
Bâyezîd-i Bistâmî yağmurlu bir havada Cumâ namazına gitmek için evinden çıktı. Sağnak hâlde yağan yağmur, yolu çamur hâline getirmişti. Yağmur bitinceye kadar bir evin ihâta duvarına dayandı. Çamurlu ayakkabılarını duvarın taşlarına sürerek temizledi. Yağmur yavaşlayınca câmiye doğru yürüdü. Bu sırada aklına bir mecûsînin duvarını kirlettiği geldi ve üzülerek;
"Onunla helâlleşmeden nasıl Cumâ namazı kılabilirsin? Başkasının duvarını kirletmiş olarak nasıl Allahü teâlânın huzûrunda durursun?" diye düşündü ve geri dönüp o mecûsînin kapısını çaldı. Kapıyı açan mecûsî;
"Buyrun bir arzunuz mu var?" diye sorunca;
"Sizden özür dilemeye geldim." dedi. Mecûsî hayretle;
"Ne özrü?" diye sordu. O da;
"Biraz önce duvarınızı elimde olmadan çamurlu ayakkabılarımı temizlemek maksadıyla kirlettim. Bu doğru bir hareket değil. Yağmurun şiddeti bu inceliği unutturdu." deyince, Mecûsî hayretle;
"Peki ama ne zararı var? Zâten duvarlarımız çamur içinde. Sizin ayağınızdan oraya sürülen çamur bir çirkinlik veya kabalık meydana getirmez." dedi.
Bâyezîd-i Bistâmî;
"Doğru ama, bu bir haktır ve sâhibinin rızâsını almak lâzımdır." dedi. Mecûsî;
"Size bu inceliği ve insan haklarına bu derece saygılı olmayı dîniniz mi öğretti?" diye sorunca;
"Evet dînimiz ve bu dînin peygamberi olan Muhammed aleyhisselâm öğretti." dedi. Mecûsî;
"O hâlde biz niçin bu dîne girmiyoruz?" diyerek kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu.
*
Evet hak önemli bunun en güzel örneğini de rahmetli Alev Alatlı 3 Aralık 2014 yılında kendisine verilen ödül törenindeki konuşmasında özetlemişti.
HER YASAL HAK, HELAL DEĞİLDİR
“Helalleşmek, mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıydı; çünkü her yasal hak, helâl değildir ve olamaz. Aslolan, hakkın eda edilmesi olmalıdır; aslolan helalleşmek olmalıdır, helalleşmek olmalıydı.
Suruç ile Kobani’nin arasında çizgi çekmek, Birinci Dünya Savaşı galiplerinin yasal/kılıç hakkıdır belki; ama helâl değildir.
-Keza, iflas eden kardeşinizin haraç-mezat satışa çıkarılan evini satın almanız yasal hakkınız olabilir; ama helâl değildir.
-Oysa tarihin bu noktasında yasal haklardan feragat, kişisel çıkarlardan fedakârlık, kamu yararına gönüllü özveri, zekâ geriliği değilse beceriksizlik sayılır.
-İmar ruhsatı olan bir müteahhit, şehrin ufkuna tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur; ama yaptığı iş, helal değildir.
-Yeni ve çok daha ucuz bir enerji türünün pazara/piyasaya girmesini önlemek üzere üretim haklarını satın alıp sümen altı eden bir petrol şirketi de yasal olarak suçsuzdur; ama yaptığı iş, helal değildir.
-Keza raf ömrünü uzatmak için ekmeğin hamuruna kanserojen madde katan gıda üreticisi, formülü ambalajın üstünde yazdığı sürece suçsuzdur; ama helal değildir.
-Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahallinde değilse, olayları evinden izliyorsa, suçsuz sayılacaktır; ama helal değildir.
Şimdi buradan, şöyle bir öngörüde bulunuyorum: 21.yüzyılın en yaman toplumsal projesi; helâl olanı, yasal olanla örtüştürmek olsa gerektir.
Kadim değerlerle rabıtası zedelenen özgürlüklerin, şerden yana bükülmelerini önlemenin yollarını bulmak zorundayız.
Yasaların tanıdığı haklardan insanlık veya Allah adına feragat etmenin garipsenmeyeceği bir yeni düzen, dünya yaratmak zorundayız.
Tarihin bize öğrettiği bir şey var: İster en mükemmel yönetim sistemini ister ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmiş olsun; bir medeniyetin sevgi ve nefs terbiyesi dumura uğramış, manevi enerjisi tükenmişse, o medeniyeti ne Birleşmiş Milletler’in tüzüğü, ne Helsinki beyannamesi, ne AIHM mevzuatı, ne de en üstün silâhlar kurtarabilir. “Galile etkisi” derler.
Oligarşi hükümdar olduğunda, umuma hitap eden ve fakat “umumun zihniyetini” yansıtmayan sözlerin öfke uyandırması, husumet çekmesi, bastırılmaya çalışılması usuldendir.
Velâkin George Orwell, “Evrensel dolandırıcılığın hüküm sürdüğü zamanda gerçeği söylemek, devrimciliktir” demiştir.
Cemil Meriç de Bu Ülke’de şöyle demiştir: “Hakikati gören, başkaları farklı düşünüyorlar diye onu haykırmaktan çekiniyorsa hem budala, hem de alçaktır.”
Bir adamın ‘benden başka herkes aldanıyor’ demesi güçtür, şüphesiz; ama sahiden herkes yanılıyorsa, o ne yapsın?
Sevgiyle kalın...