Şarap haram, pekmez helal, ikisi de üzüm suyu. Kibir haram, vakar helal, ikisi de insan huyu. Kabil zalim, Habil mazlum, ikisi de insan soyu. Cennet hak, cehennem hak, ikisi de yolun sonu.

Yâ Rabbi, sen kötü sudan, kötü huydan, kötü soydan, kötü sondan bizleri koru!..

*

Bir gün Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den, bir Arap, devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:

Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş, Küfe'den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. Konu Muaviye'ye yansımış.

Halk meydanda toplanmış... Muaviye, Küfe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:

Bu dişi deve Şamlınındır!

Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:

Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?

Cemaat hep birlikte bağırmış:

Şamlınındır!

Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:

Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe'ye dönünce gördüklerini Ali'ye anlat ve de ki: "Ey Ali, Muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!"

Hukukun gücünün yerine güçlünün hukuku geçince siyaha beyaz, beyaza siyah denmesi “vakayı adiye” olabiliyor.

Ta ki güç yeniden el değiştirene dek!

Bu kısır döngüyü kırmak, adaleti gücün karşısında bağımsızlaştırmak hepimizin boynunun borcu.

Aksi takdirde güçlünün hukukuna maruz kalmaya, adaletin sadece hayalini kurmaya devam edeceğiz.

(Gazze'de çocuk olmak, büyümeden ölmek demek..)

Sevgiyle Kalın..