Her dönemin gözde meslekleri vardır. Meslekler zamana ve koşullara göre değişmektedir. Pek çok meslek te, süreç içerisinde değişmekte…Hatta tamamen yok olanlar da var.
Bir zamanlar semercilik ciddi bir meslekti. Şimdi çevrede hiç semerci göremeyiz. Neden? Piyasada eşek mi yok? Yoksa eşekler mutasyona mı uğradı? Şekil değiştirdi. Bir zamanlar yoğun olarak bakır kullanılırdı, bakır işleyenler vardı. Hatta bakır üretimine bağlı kalaycılık vardı. Doğal olarak ikisi de yok oldu.
Bir söz vardır: “Zaman sana uymazsa, sen zamana uyacaksın”. Doğru. Zaman içinde kaybolan meslekleri saysam, sayfa yetmez. Asıl günümüzün geçerli mesleklerine gelelim. Elektrik, marangozluk, torna-tesviye, metal işleri, bilgisayar desem, günümüz meslekleri diyebilirsiniz. Fakat iş gözüktüğü gibi değil. Bu meslek erbapları işe girse, çalışma koşulları ağırdan öte, 12 saat çalıştıran firmalar var. Mesai ücreti ödemeyen firma yığın yığın. Alınan para ihtiyaca yetmiyor. Üniversite mezunlarının asgari ücretten iş bulamadığı ortamda, sendikaların işlevsiz kaldığı ortamda, işçi olarak çalışmak çok zor.
Mesleğini kullanıp iş yeri açsa meslek erbabı, o daha büyük sorun, temel sermaye olacak, kira, çalışan ücreti, peşin vergi, stopaj, tahsil edilemeyen alacaklar derken, sonu gelmeyince konkordatolar çığ gibi. Sonuç olarak, olacak iş değil.
Çıkış nedir? Soranların olduğunu duyuyorum. En geçerli meslek günümüzde, el etek öpmek, çanak yalamak. İncelenirse bundan daha geçerlisinin, olmadığını anlayacaksınız. Bu işin de incelikleri var elbette.
Birincisi siyasi el öpmeler, ikincisi bir cemaat veya tarikat liderinin elini öpmeler. Dinsel nitelikli el öpmenin, bir de etek öpme promosyonu var. El öpmeden sonra, etek öpmek işin en makbul tarafı. Konumuz siyasi el öpme provaları.
Siyasi el öpmede biraz egzersiz yapmak lazım. Bu iş öyle mandanın göle daldığı gibi olmaz. Tek sen öpmeyeceksin, sırada olanlar var. Onların arasında fırsatı yakalamak egzersiz ve yetenek gerektirir. Örneğin siyasinin elini öpeceksin, sıranın da en önündesin, eli gördüğün gibi biat eden köle mizacı ile hemen atlamak lazım. Eli yakaladığın gibi önce dudaklarına sonra da alnına götürmeli. Burada teknik ayrıntılar var. Eli, iki elinle yakalarsan makbul sayılır. Bazen tek elinle de eli yakalamak mümkün, fakat diğer elin düğmeli yakanı, elinle tekrar toplar pozisyonda olmalı ve karın bölgesine bastırmalı. Burada eğilme pozisyonu da çok önemli, açı tam 90 derece olmalı. Arkanda sıraya girenle, arada biraz mesafe olmalı. Heyecanla ani bükülmede, biraz da cüsseliysen poponun arkadakine vurma riski var. Arkadakinin dengesi şaşınca, geriye doğru fortlama yöntemi ile domino etkisi yapabilir. Risktir. Eli öperken öptürenin eli ani çekmesi durumunda yüzükoyun düşme veya başka yeri öpme riski de olabilir. El öptüren öpme anında sırtına bir iki defa maşallah, berhudar ol veya el öpenlerin bol olsun nidaları ile pıt pıt vurursa istikbalin açık, sana kapılar açıldı demektir. Yoksa daha o kıvama gelene kadar çalışman gerekir. Çanak yalamaya sonra gireriz.
Çağı yakalamak için, el etek öpme ve biat etme kültürünü hakkıyla yakalamak lazım(!) Yoksa ayazda kalırsın. Ben aklımın erdiğini söyleyim de gerisi uygulamacının takdiri. Oldu olacak, üstüne bir de mehter verdin mi? Yeme yanında yat. Kolay gelsin.
(*) Bir Ülke Düsünün; Mustafa AYDINLI S. 44