İki yıl önce yazılmış bir mektup… Gazzeli çocuklardan dünyaya iki yıl önceden seslenen bir mektup…

Bu mektup, çocuklara yönelik çalışmalar yapan bir kuruluş tarafından, Gazzeli çocuklara yöneltilen sorulara verilen cevaplardan oluşturulmuştur.

Ve bu mektup, aynı kuruluş tarafından İngilizceye çevrilerek 21 Mayıs 2021 tarihinde yayımlanmıştır.

3 Aralık 2023 günlü Evrensel Gazetesi’nde, Serdar M. Değirmencioğlu’nun köşesinde de yayınlanan bu mektubu, Gazze’de yaşanan soykırım nedeniyle özellikle paylaşmak istedim.

İşte Gazzeli çocukların iki yıl önce dünyaya seslenen mektubu:

*     *     *

Bizler Gazzeli Çocuklarız!

Bizler Gazze Şeridi’nde yaşayan çocuklarız.

Gazze bizim evimiz.

Burası ufacık sokakları olan küçük bir yer ve birbirine çok yakın yaşayan çok sayıda insan var.

Çok küçük olduğu için Gazze’de her yer tehlikeli ve sığınacak bir yer yok.

Bizim evimiz olan Gazze’nin yok edilmekte olduğunu bilmenizi istiyoruz.

Kuleler, okullar ve hastaneler gibi güzel yerler bile yok ediliyor.

Saatlerce elektrik yok; hepimiz yerde ya da koridorlarda uyumak zorundayız ve geceleri gerçekten çok karanlık oluyor.

Hayat artık korkutucu… Çatılar başımıza düşüyor.

Ne zaman bir hava saldırısı olsa, dehşete düşüyoruz.

Ne zaman dışarı çıkmaya çalışsak, ön kapıya geldiğimizde başka bir hava saldırısı oluyor ve olabildiğince hızlı bir şekilde içeri koşuyoruz.

Odalarımız zangır zangır titriyor.

İşte o zaman ailelerimize bir şey olacak diye duyduğumuz korkudan kalplerimiz de titriyor.

Tek düşündüğümüz, bir sonraki hava saldırısının nereye yapılacağı, bombaların nereye düşeceği.

Annelerimiz bize, seslerin uzakta olduğunu söylüyor, ama biz yakınlarda olduklarını biliyoruz.

Birkaçımız 2014’teki savaşı hâlâ hatırlıyor.

Bazılarımız sevdiğimiz insanları kaybettik. Ailemizden birilerini ya da en sevdiğimiz öğretmenimizi…

Diğerleri camların kırıldığını, binaların yıkıldığını ya da annelerimizin her bombalamadan sonra evi dolduran tozu temizlemeye çalıştığını hatırlıyor.

Bunlar şimdi tekrar başımıza geliyor. Dehşet içindeyiz ve her geçen gün daha da çok korkuyoruz.

Dünyanın dört bir yanındaki diğer çocukların sessiz ve sakin bir hayat sürdüğünü biliyoruz.     

Diğer çocuklar video oyunlarına sahip olmayı hayal ederken, bizler bir gün bu savaşın biteceğini hayal ediyoruz.

Bir gün yeniden kitaplarımızı açabileceğimizi, defterlerimize yazı yazıp ders çalışabileceğimizi, dışarı çıkıp arkadaşlarımızla oynayabileceğimizi umuyoruz.

Aklımızda pek çok soru var.

Bunlar neden başımıza geliyor?

Bu savaş ne zaman bitecek?

Dünyadaki diğer çocuklar ne yapıyor?  

Ana babalarımıza sorduk, ama bu soruların cevapları onlarda yok.

Eğer bir soru daha sorabilseydik, o da şu olurdu:

Bu savaşı durdurmak için ne yapacaksınız?

Dilediğimiz ilk şey savaşın sona ermesi, tüm çocukların barış içinde yaşayabilmesidir.

Yıkılan tüm binaların ve molozların temizlenmesini, yerlerine daha iyi ve daha güzel bir şeylerin gelmesini istiyoruz.

Evlerimizin, okullarımızın ve hastanelerimizin yeniden inşa edilmesini istiyoruz.

Her şeyden önemlisi, bombalardan saklanmak yerine oyun alanlarında oynayabilen diğer ülkelerdeki çocuklar gibi yaşamak istiyoruz.

Gazze’nin barış içinde yaşayabileceğimiz güvenli ve güzel bir yer olmasını istiyoruz.

Bu savaşın son savaş olmasını istiyoruz.

Hâlâ umudumuz var. 

En sıcak dileklerimizle…

Salma (11), Niveen (9), Zain (12), Samer (13), Khaled (10), Amal (10).

***

Evet, bugün yerle bir edilen Gazze’de daha büyük felaket yaşayan Gazzeli çocuklar, 2 yıl önce dünyaya böyle seslenmişlerdi.

Ama dünyanın gözü var, görmez olmuştur!

Ama dünyanın kulağı var, duymaz olmuştur!

Ama dünyanın dili var, konuşmaz olmuştur!