29 Ekim 2023 Pazar günü tüm yurdun hemen her köşesinde cumhuriyetin 100. yılı coşkuyla kutlandı. Halk cumhuriyete sahip çıktı. Evler sokaklar caddeler iş yerleri bayraklarla donatılmıştı.

Özellikle muhalefet belediyeleri cumhuriyetin 100. Yılını kutlama etkinliklerine aktif olarak katıldılar.

Bu etkinlikler bize gösterdi ki halkın cumhuriyetle bir sorunu yok. Hatta derinden seziyor ve görüyor cumhuriyet giderse her şeyi gidecek. Çağın gerisine sürükleneceğini artık halk fark ediyor. Ciddi düzeyde halkta bir ulus bilinci oluşmuştur.

Cumhuriyetle tek sorunu olan mevcut iktidar ve iktidarla iç içe olan tarikat ve cemaatlerdir. Uzun süredir halk zaten bunları görüyordu. Resmi dairelerden TC’lerin kaldırılması, milli bayramların maksatlı olarak kutlanmaması, sönük geçmesi için her türlü gayretin sarf edilmesi gözlerden kaçmıyordu.

Kaynağını bilmiyorum fakat sosyal medyada veciz bir söz dolaşıyor. Son derece anlamlıdır. “Milli bayramlarını kutlamayan milletler, yarın dini bayramlarını kutlayacak vatan bulamazlar.”

Yozgat’ta bir köylü anız tarlasına büyük harflerle “Cumhuriyet 100 yaşında” yazıyorsa bu cumhuriyet bilincinin halkın kılcal damarlarına kadar işlediğini gösterir.

Halkla iktidar aynı şeyi düşünmüyor. Her ne kadar İslamcı muhafazakâr oligarşik kesimi bir şekilde iktidarı ele geçirmiş olsa da,  büyük halk yığınları cumhuriyete sahip çıkıyor.

Yine 29 Ekim günü halkın Ankara’da Anıtkabir’e akın etmesi cumhuriyete sahip çıkmaktan başka ne anlam taşır? Bir günde 1 milyon 182 bin 425 kişi ziyaret ediyor. Bir o kadar insan izdihamdan Anıtkabir’e giremiyor. Geri dönmek zorunda kalıyor. Atatürk’ün kabrinden yaptığı mitingi çoğu lider sağlığında yapamıyor.

Cumhuriyetin 100. Yıl etkinlikleri gösterdi ki, Türkiye’de çok büyük demokratik bir enerji birikimi vardır. Fakat bu biriken enerjiyi ereği doğrultusunda kullanacak, yönlendirecek ne yazık ki, bir muhalefet yoktur. Muhalefet az olsun benim olsun koltuğunun telaşında. Başta ana muhalefet uyuz kaşımaya devam ediyor. Onun uyuz kaşıması kendine hayrı olmayan tutumu, halkın da karamsarlığa düşmesine neden oluyor.

Muhalefetin diğer partisi İYİ Parti ise iktidara göz kırpmaya başladı. Zaten baştan beri oyunbozanlık yapıp şimdi de iktidara yaklaşması bize Türkiye’de milliyetçilik adı altındaki partilerin, demokrasi adına güvenilmez olduğunu gösteriyor. Durup dururken İYİ Partinin iktidarın çanağına su taşımasını başka türlü nasıl izah edeceğiz? İYİ Parti kendini yok etmek pahasına iktidar destekçiliği yapıyor.

Mevcut tabloya göre cumhuriyet Türkiye’de kolay yıkılamayacaktır. Sahibi küçük bir Siyasal İslamcı azınlık dışında Türkiye halkıdır.  Halkın bu talebini anlayamayan ya da anlamak istemeyen siyasal partiler kaybedecek.

Samimi olarak cumhuriyeti ve değerlerini savunanlarınsa kazanacağını yaşayarak göreceğiz.