Son günlerde voleybol, güreş, karate, judo, wushu, masa tenisi gibi branşlarda gelen peş peşe gelen şampiyonluk ve madalya haberleri ile gurur duyuyoruz.

Parkeye ayak basan, ringe, tatamiye ve mindere çıkan bütün sporcularımızı canı gönülden kutluyorum.

Bu branşlarda Çorum yere göğe sığdırılamazken, Çorum’un dışarıya açılan en önemli penceresi olan Çorum FK’nın durumu ise belli bir kesimi kanser etmek üzere.

Gerek son günlerde lig maçlarında alınan olumsuz sonuçlar ve Ziraat Türkiye kupasına verilmeyen önem bazı futbol tutkunlarını rahatsız etmiş durumda.

Lig maçları konusunda o rahatsız olanları pek ciddiye almıyorum ama Türkiye Kupası kısmında üzülen, kahrolan ve rahatsız olan kesimi önemsiyorum.

Çünkü, adı üstünde Türkiye Kupası.

2 ve 3.Lig’de oynarken bile Çorum FK’nın bu kupayı önemsediğine şahit olmadım.

Her sene ligdeki durumun kritikliğinden dem vurup kupaya lay lay lom havasında çıkıldı.

Nihayetinde sonuç hep hüsran oldu.

Bu sezon ise durum daha vahim.

U19 takımıyla çıkıldı maçlara.

Hal böyle olunca Boluspor ile oynanan son hafta maçını yayıncı kuruluş o saatte hiçbir maç olmamasına rağmen, yayın akışına maçı almayarak üstü kapalı hakaret etti.

Bu da ekran başında maçı izlerim diye hayal kuran taraftarları hayal kırıklığına uğrattı.

2.Lig ekibi İskenderunspor’un gruptan çıkarak tarih yazdığı bu vitrinde Çorum FK’nın kupayı umursamaz tavrı da ulusal medyada alay konusu oldu.

Kupayı önemsemeyen, ligde de bir türlü istikrarlı sonuçlar alamayan Kırmızı-Siyah’a inat

Amatör branşlarda göğsümüzü kabartan,

Voleybolda Mustafa Özdemir’i,

Güreşte Uğur Çadır’ı, İsmail Bülent Tuzcu’yu, Çelebi Bayır’ı, Adem Uysal’ı,

Karatede Samet Türe’yi,

Judoda Taştan kardeşleri, Hüseyin Üstündağ’ı, Erol Şahin’i,

Wushuda Bekir Bolat’ı,

Masa tenisinde Mesut Kuşgöz’ü,

Kickboks ve savatada Aydın Fırat’ı,

Jujitsuda İrfan Sönmez’i,

TEBRİK EDERİM.