Amerikan emperyalizminin Ortadoğu’yu kasıp kavurduğu, piyonu İsrail’in Filistinlilere soykırım uyguladığı bir ortamda her şey emperyalistlerin çizdiği rotada gitmiyor. Avrupa’nın sömürgesi olan Afrika ülkelerinde bağımsızlık ateşleri yanıyor. Emperyalistler bir bir sınır dışı ediliyor, efendi(!) Avrupalıların en alt işlerini gören ve köle olarak çalıştırılan Kara Afrika bağımsızlık ateşiyle yanıyor.
Nijer ve Çad’dan sonra Burkina Faso da emperyalizme başkaldırdı, Batı’nın ülkedeki varlığına son vermeye başladı, tıpkı Anadolu İsyanı’nın emperyalistleri kovduğu gibi.
Önce bu küçük Batı Afrika ülkesinin nerede olduğuna bakalım:
“More ve Dioula dillerinde “dürüst insanların toprakları” olarak adlandırılan Burkina Faso'nun tamamı kara ile çevrilidir. Doğusunda Nijer, kuzeybatısında Mali, güneyinde ise Fildişi Sahili, Gana, Togo ve Benin bulunmaktadır. Kıyısı olmayan Burkina Faso, Gine Körfezi kıyılarına 500 km'den fazla uzaklıktadır.” – (Basın)
TÜRKİYE’NİN 1/3’Ü KADAR BİR ÜLKE
1960’ta Fransa’dan bağımsızlığını ilan eden Burkina Faso uzunca bir süre batı’nın sömürgeciliğinden kurtulamadı. Sömürgecilik biçim olarak değişti, şirketler aracılığı ile yeni sömürgeciliğe dönüştü. Yıllarca ülkenin yeraltı kaynaklarını sömürmeye devam etti. Ta ki Noël Thomas Sankara bir darbe ile iktidara gelene dek. Sankara bu bağımlılığa son verdi, köleliğe son verdi. Ancak Fransa başta olmak üzere Batı boş durmadı bağımsızlıkçı harekete karşı kargaşalık çıkardı ve Sankara 1987’de bir darbe ile öldürüldü. Ülke uzun yıllar piyonlar aracılığı ile emperyalist politikalarla yönetildi. Soyulmaya devam etti.
30 Eylül 2022’de yüzbaşı İbrahim Traore bir darbe ile yönetime geldi. İlk açıklaması Sankara’nın açtığı yolda ilerleyeceği, bağımsız B. Faso düşüncesini geliştireceği oldu.
İktidarı alır almaz Fransa ile ilişkileri kesti, Fransız askeri varlığına son verdi. Batılı şirketlerin sömürdüğü doğal kaynaklara el koydu.
Sankara Che’nin mücadele ruhunu benimsemişti: BAĞIMSIZLIK. Che’nin düşüncesi Afrika merkezli bir düşünce yarattı. İbrahim Traore bu yolda ilerleyeceğini açıkladı. Fransa ve ABD’ye yapılan uranyum ihracatına son verdi. Altın çıkaran Kanada’lı şirketin faaliyetlerini yasakladı, çıkan altına el koydu.
Halk yoksulluktan kurtuldu, eşitliğin, eğitimin, kadın haklarının benimsendiği bir halk demokrasisi uygulanmaya başlandı.
Kendilerinin bir devrim hükümeti olduğunu ve devrimci düşüncelerle ülkeyi yönettiklerini açıkladı.
Mali, Nijer ve Burkina Faso bir birlik oluşturmaya çalışıyor Traore liderliğinde. Bir federal yapı oluşturarak emperyalistlere daha güçlü karşı koyacaklar. Sankara’nın başlattığı bağımsızlıkçı politikaları sürdürüyor.
Ülke borçlarını ödemeyeceklerini açıkladı, köylüye toprak verdi ve ülke çapında ağaçlandırma çalışmaları başlattı. Bizde zeytin ağaçlarını söken emperyalist anlayışa kıyasla ne kadar yurtsever bir davranış! Alkışlıyoruz.
Ülke yönetiminde ve yaşamın her alanında kadınlar yer alıyor. Sağlık alt yapısı, gezgin hastaneler ve modern sağlık uygulamaları, kendi dilleriyle eğitim başta geliyor. Çocuklara topluma nasıl yararlı olabilecekleri, ülke geleceğinde rol alacakları öğretiliyor.
Emperyalist politikalara karşı koyan, aşağılanmaya ve sömürülmeye ayak direyen, onuruyla yaşayan yeni Afrika’nın yüzünü oluşturan bu gelişmeler yüreklere su serpiyor.
