Yaza elveda günlerini yaşarken sadece yaz sıcakları değil çarşı-pazarın sıcakları da hepimizi kavurdu.

Üreticiler-tüketiciler zor durumda.

Üreticiler sezonda aldıkları ürünleri hemen sattı. Tüm üreticiler, gübre-ilaç-mazot başta olmak üzere girdi maliyetleri yüksek olan borçlarını ürünlerini satarak kapatmaya çalıştılar.

Kalan ürünlerini önümüzdeki seneye tohum olarak ayırabildiler mi? Gelirleri-giderlerini karşıladı mı?

Kış mevsimi bitiminden, 1 Eylül 2022 tarihi aralığında gelen ve yılbaşına kadar da gelecek doğal gaz-elektrik zamlarının toplumun üzerine bindirdiği yükü toplumun nasıl kaldıracağını düşünmek bile istemiyorum.

Toplumun belirli bir kesimi paradan para kazananlar, diğer kalan kesimi emekten para kazananlar...

Yazın tarlasından ürettiği buğday-arpa-ayçiçeği gibi ürünlerini satarak sağlık sorunlarına çare arayanları;

İlk-orta-lise ve üniversitelerde okuyan evlatlarının yeni eğitim-öğretim yılında barınma-ısınma-yemek-içmek-okul masrafları karşısındaki ekonomik zorluklarını düşünenleri;

Evinde yatalak hastası, onkoloji hastası, alzheimer hastası, aile içi psikolojik sorunlar ile mücadele edenleri;

Yetersiz gelirleri ile hayat pahalılığı karşısında çok ama çok zor bir kış bekliyor.

Okul masrafları, sağlık sorunları, geçim zorluğu başlıca nedenler...

*

Bugün ülkemizde en çok kazanç elde edenler bankacılık sektörü, özel sağlık sektörü ve gıda sektörüdür.

Toplum bu üç sektöre de bağımlı yaşıyor.

*

Bankaların kredi faiz oranlarının yüksekliği ortada.

Emeklilerin maaş promosyonu için yarışa giren bankalar miktarı 15.000 TL'ye kadar artıracak gibi...

Çalışanların ve emeklilerin maaş promosyonu arasında uçurum bir fark var.

Bankaların önlerinde gelirlerini artırmak için promosyon sırası bekleyenler arasında bayılan, kavga edenlere ne demeli?

Millî Eğitim, İl Özel İdaresi, Belediye çalışanlarının maaşları için 18.750 TL'yi bulan promosyon miktarı diğer kurumların maaş ihalesi yapılırken yılbaşına kadar bankalararası yarışı hızlandıracak.

Vatandaşlar ile bankacıları karşı karşıya getirdiler.

Sabahın erken saatlerinde vatandaşları banka önlerinde kuyruklarda bekletmek yerine bağlı bulundukları bakanlıklar nezdinde her ay düzenli olarak maaşlara 1.000-1.500 TL ek artış sağlansa promosyon kuyruğu ortadan kalkar.

İnsanlar yaz sıcaklarında, önümüzdeki kış ayazlarında promosyon kuyruğunda acılar çekmemiş olurlar. Sıcak-soğuk hava şartlarında yakalandığı hastalıklar neticesi alacağı promosyon parasını bu kez de hastane köşelerinde şifa aramak için kuyruğa mı girsinler.?

*

Denetimsiz artan market fiyatları insanları yetersiz beslenmeye yönelmesine yol açarken beraberinde gelen sağlık sorunları ile yaşam mücadelesi veren toplum devlet hastanelerinde sıra sorunu nedeniyle dayanılmaz ağrılarına karşı çareyi özel hastanelerde arıyor.

Özel hastanelerin muayene, tetkik, ameliyat, MR, ultrason, röntgen fiyatlarının yüksekliği karşısında çaresizlik içerisinde bulunan insanları kaderine terk etmek doğru mu?