Her ramazan ayında dini konular üzerine bolca TV programları yapılır, bu programlarda ramazan ayı ile ilgili bir sürü soru sorulur, sorulan sorulara cevaplar aranır.

Nedense bir türlü soruların cevabı bulunamaz.

Bizde ramazan ayı ile ilgili değil her konu ile ilgili anlama, anlamlandırma sorunu vardır.

Abartılı cevaplar, asılsız iddialar…

En çok da okumuşlar şaşırtır insanı.

Okumayanlara, bilmeyenlere anlayış gösterilir.

Beklenmedik davranış gösteren okumuşlara, “Sen de mi Brütüs?” denir.

Aynen böyledir.

Bilgi cahilliği nedeniyle gündemde olan, konuşulan kavramlar yerli yerine oturtulamaz, söylenen sözlere farklı anlamlar yüklenilir.

Doğru olan nedir?

Atatürk ile ilgili de aynı sorun söz konusudur.

Bilgi yanlışlığı arşa çıkmıştır.

Bugün kendine Atatürkçüyüm, diyen insanların gerçekten Atatürkçü olup olmadıkları tartışılır.

Atatürk’ü kimlerin gerçek manada anladığı muammadır.

Herkes kendisinin gerçek Atatürkçü olduğunu iddia eder, kendisini gerçek Atatürkçü sayar.

Atatürk’ü kimler anladı ya da ne kadar anladı?

Cevaplanması gereken ciddi bir sorudur.

Gerçek Atatürkçü kimdir?

Atatürk’ü gerçek manada anlamak!

Atatürk büyük bir kurtarıcı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.

Devlet adamı, askerdir.

Atatürk gerçek bir devrimcidir. 

Aydın, bilim insanı, edebiyatçı, sanatçı, sporcudur.

Her alanın en iyisidir.

Bir dâhidir.

Atatürk’ü anlamak!

Atatürk’ü anlamak için az da olsa onun penceresinden bakabilmek gerekir.

Bilgi, birikim sahibi olunmalıdır.

Kavramları iyi kavramalıdır.

Ne demiştir Atatürk:

 “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin.”

"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."

Ne büyük söz!

Atatürk, bilimdir, fendir, tarihtir, felsefedir, sanattır, edebiyattır.

Atatürk’ün 86. ölüm yıl dönümünde bir kez daha anma etkinlikleri düzenlendi, bir sürü hamaset nutukları atıldı.

Ne olacak?

Ne değişecek?

Hiçbir şey!

Değişen hiç bir şey olmayacak, kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Güney Kore Atatürk’ü anladı ve medeniyet yolunda çok yol kat etti.

Japonya, onu çok önceden anlamıştı.

Atatürk, dünyaya gelmiş en büyük lider ve fikir adamıdır.

Onunla ne kadar övünsek azdır.

O’nu bir kez daha saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.

Atatürk’ü anlamanın yolunun bilimden, fenden, edebiyattan, sanattan geçtiğini biliyoruz.

Atatürk! diyoruz.