*Dermansız dert, ecelsiz fert olmaz.
*40 yıl ölet olsa, eceli gelen ölür. Uçaktan da düşse, eceli gelmeyen ölmez. (Ayeti kerime)
*Mahkeme kadıya mülk olmaz.
*Arı bal alacak çiçeği bilir.
*Dikensiz gül olmaz, dikensiz gül kokmaz.
*Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.
*Arının belasını çekmeyen balın tadını bilemez.
*Tatlı olmayan yere sinek konmaz.
*Bala (çocuk) baldan tatlıdır.
*Evladın var mı, derdin var.
*Viran olası hanede evladü ayal olmasaydı. (Ziya Paşa)
*Evlat denilen deniz suyu, ne içilir ve ne de vazgeçilir.
*At avrat silah, bir de altın emanete verilmez.
*Kırlangıcın zararını yemenliye sor.
*Gevezeyi susturmak, konuşturmaktan zordur.
*Boş boğaz sözünden, piş boğaz boğazından, yemesinden çeker.
*Ali bin düşünür bir söyler, cahil cesur olur hemen söyler.
*Avradı ar zapteder, er değil.
*Er kızı olma, er karısı ol.
*Kadının birisi ala, ikincisi bela, üçüncüsü püsküllü beladır. Birisini al ar etme, ikincisini alıp da evini dar etme.
*İnsanın malı boğazından girendir. Gerisi mirastır. Miras da birini yıkar, diğerini yapar.
*Et giren eve dert girmez.
*Güneş girmeyen eve hastalık misafirdir, az çoğun mayasıdır.
*Azı olmayanın çoğu olmaz.
*İşten değil, dişten artar.
*Damlaya damlaya göl olur.
*Yağmur yağar sel olur.
*Dere kenarından bağ alma sel için, yaşlanınca kız alma el için.
*Damlayan gölde su eksik olmaz.
*Dibi delik kovada su durmaz.
*Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur.
*Sermaye tohum gibidir, ekildikçe çalıştıkça çoğalır, çünkü parayı çeker.
*Koyuna kuyruğu, öküze boyunduruğu yük olmaz.
*Eşeğe semeri, güzele kemeri yük değildir.
*Bekar gözüyle kız, acemi usta ile saz alınmaz.
*Her yüze güleni dost sanma.
*İki gönül bir olursa samanlık seyran olur, arada sevgi varsa soğan ekmek bal olur.
*Kedi erişemediği ciğere mundar dermiş.
*Kedi yeni doğan yavursunu yiyeceği zaman yavrusunu fare sanarmış. Suyu bulandıran üst taraftaki kurt, alt taraftaki kuzuyu yemek için bahane ararmış.
*Oynamasını bilmeyen gelin, dar geliyor yerim dermiş.
*Din olan yerde kin olmaz. Kini olanın dini yoktur. (Hadisi şerif)
*Eşekten doğma katır, ne gönül bilir ve ne de hatır.
*Darılan dervişin çantası boş kalır.
*Ne yer ne içer ne de yaralı parmağa işer. (Cimri)
*Kelin ilacı olsa başına çalar.
*El için kuyu kazan, kendi için olur hazan.
*Kötü söz sahibini aittir.
*Yağmur yağa, yel ese, kulak verile herkese. İt ürür kervan yürür, yardım eyle herkese.
*Bu dünya etme bulma dünyasıdır. Eden bulur, inleyen ölür.
*Ormanı kesen baltanın sapı ağaçtandır.
*Bağda izi olanın üzümde gözü olur.
*Suyu dura dura iç, sözü ara ara söyle. Meclisin adabı böyle. Bir söyle, bin dinle.
*Ağır baş, ağır taş, ağrımaz baş.
*Ağaçtan düşen meyve, ağacın dibine düşer.
*Kişiyi azdıran arkadaşı, insanı düzelten yoldaşıdır.
*Kork korkmazdan, kork kuldan utanmazdan.
*Ölüsü olan bir gün, delisi olan her gün ağlar.
*Gül ağacından odun, halayıktan hatun olmaz.
*Kula bela gelmez hak yazmayınca, Allah bela yazmaz kul azmayınca.
*Aşk gözü kör eder. Dağları yol eder.
*Tembele badem vermişler, kırın da getirin demiş.
*Ateşin varsa bir sigara ver. Spor güldürür, sigara öldürür.
*Anasına bak kızını, fabrikasına bak bezini al.
*Tembele demişler ki kapını niçin örtmedin, yel gelir örter demiş.
*Tembelin poposuna vurmuşlar, aşağı mahallede davul çalınıyor demiş.
*Dostun bin ise az, düşmanın bir ise çoktur.
(SÜRECEK)