Değerli dostlar “adrenokrom (adrenochrome) ne demek?” dediğinizi duyar gibiyim. Adrenokrom; Sputnık Türkiye’nin 29.03.2024 tarihli sayfasındaki tanıma göre, zenginlerin ölümsüzlük iksiri olarak tanımlanırken, çocuklardan elde edildiği söyleniyor.

Yenidoğan Çetesinin bebek katliamları ortaya çıkınca, doğal olarak bütün gündem maddelerimiz ikinci planda kalmıştır. Bebeklerini koruyamayan bir ülke görünümü, bilim adamı maskeli çetelere bebeklerini yem etmiş olmanın acı ve öfkesi, bu konunun dibini bulana kadar yazar çizer olmanın sorumluluğu ile omuzlarımıza binmiştir.

Düşünen ve duyarlı insanın kabullenemeyeceği bir sendrom yaşıyor ülkemiz. Gözlerini dünyaya yeni açmış bir bebeğin yaşam hakkını kâr hırsıyla elinden almanın, nasıl bir aşağılık olay olduğunun tanımı yapılmış değil. Yaşam hakkını elinden aldığınız bebek, gelecekte ne veya kim olacaktı acaba? O bebeğin gelecekte bir Mustafa Kemal, bir İsmet İnönü… olmayacağını kim garanti edebilir?

Haykırmak geliyor insanın içinden, yaşam hakkını aldığınız o bebekler belki gelecekte bir bilim adamı olup memlekete hayırlı işler yapacaktı. Belki de ünlü bir sanatçı. Peki, isterseniz abartmayalım, belki de dağlarda kuzuları otlatan bir çoban da olabilir. Çobansa da bu ülkenin çobanı. Kimsenin memleketin gencecik fidanlarını, doğmadan kırma hakkı var mı?

Bebekleri katleden bu çetenin henüz boyutlarını tam olarak bilmiyoruz. Sadece ulusal düzeyde bir çete mi? Yoksa uluslararası boyutu da var mı? Yani bu çeteye uluslararası diğer suç örgütleri, kâr ve para odaklı firmalar da karıştı mı? 

Çocuklardan elde edilen adrenokrom denen madde, ülkenin veya dünyanın yaşlı zenginlerine pazarlanmış olabilir mi? Adrenokrom denen maddenin bir litresinin 2,2 milyar dolara satıldığını yazıyor gazeteler. Gözünü para hırsı bürümüş çete için, böyle büyük bir meblağ karşısında diğer gelirlerin çerez bile olmadığı ortada değil mi?

2.2 Milyar dolar yanında SGK’dan alınacak günlük bebek başı 8 bin lira. Bebeklerin adına alıp da vermedikleri ve sattıkları ilaçların paraları… kuruş hanesinde bir rakamdır ve çapulculuktur.

İnsan sormadan edemiyor, üç kuruşluk paralar için bebeklerin canına kasteden çetelerin, bundan çok çok daha pahalı ve yine çocuklardan elde edilen adrenokrom denen maddeyi göz ardı ettikleri düşünülebilir mi?

Yine sormadan edemiyoruz, yurtta ve dünyada böylesi çetelerin çocukların kanlarından elde ettikleri adrenokrom denen madde, acaba yurtta ve dünyada kaç yaşlı zenginin damarlarında dolaşıyor olabilir?

Kaç yaşlı ve zengine adrenokrom denen yaşam iksirinin sunulmuş olabileceği, şimdilik aklımızın soru çengelinde asılı olarak dursun istiyorum. Çocuklar üzerinde bunca olumsuzlukların yaşandığı bir ortamda, sorumuz ütopik (hayalci) bir soru değildir diye düşünüyorum.