Son günlerde meydanlarda en çok duyduğumuz kelime açız. Meydanlara çıkıp bağıran bu insanlar gerçekten aç mı?

Neden açız diye bağırma ihtiyacı duyuyorlar? Bu ülkeyi yönetenler ve tuzu kuru olanlar bunu düşünmeliler.

Gerçekten ülkemizde emekliler ve asgari ücretliler zor durumdalar. 16 milyon emekliden 4 milyonu 17 bin liradan az maaş alıyor. Dul ve yetimler bunun çok altında maaş alıyor.

Bu maaşlarla geçinmek mümkün mü? Tabii ki mümkün değil. Bu bir kısım insanlar için akşam yemeği parası. Emekli ve asgari ücretli bir de ev kirası ödüyorsa, açlığa mahkûm demektir. Çalışabilecek durumda olup da, iş bulabilenler ek gelir sağlayarak iyi kötü geçinebiliyorlar. Çalışamayan ve tabandan emekli maaşı alanlar gerçekten zor durumdalar.

Emeklilerin zor da olsa geçinebilmesi için, en düşük emekli maaşı en azından asgari ücret seviyesinde olmalıdır.

30 Avrupa ülkesi içinde bizden az emekli maaşı ödeyen ülke yok. Bu sayede Avrupa ülke emeklileri ülkemize gelerek tatil yapabiliyorlar. Bizim emeklilerimiz yaşadığı şehrin dışına çıkamıyor.

Emekli maaşlarının artırılamamasına gerekçe olarak kaynak olmaması gösteriliyor. Oysa bu ülkede kaynak var. Önemli olan bu kaynakların nerelere ve nasıl harcandığı. Bu bir tercih sorunu.

Kaynak sağlamanın bir çok yolu var. En başta devletteki israf ve savurganlık önlenerek başlanabilir. Devlette tasarruf tedbirleri sözde kaldı. Eski uygulamalar artarak devam ediyor. İtibardan tasarruf olmaz mantığı geçerliliğini koruyor.

Uçak, araba ve bina saltanatı artarak devam ediyor. Fransa'da 2 bin, Almanya’da 9 bin, İtalya'da 29 bin resmi araç varken, ülkemizde 125 bin resmi araç var. Biz bu ülkelerden daha mı zenginiz? Almanya ile nüfusumuz aynı. Üstelik bizim kullandığımız lüks resmi araçları yapan ülke de Almanya. Buradan bir ders çıkarmamız gerekmez mi?

Gerçekten tasarruf yapmak istiyorsak, affedilen vergiler ve vergi cezaları alınmalı. Şirketlere tanınan istisnalar ve muafiyetler en aza indirilmeli.

2025 yılında almaktan vaz geçilen kurumlar vergisi tutarı 701 milyar lira, KDV 519 milyar lira, ÖTV 133 milyar lira, diğer vergiler 233 milyar lira olmak üzere toplam 3 trilyon 5 milyar lira. 2025 yılı için tanınan istisnaların ve muafiyetlerin ne kadar olduğu bilinmiyor.

Diğer bir tasarruf yolu da, devlette çalışırken birden fazla yerden maaş alanların maaşlarının bir maaşa indirilmesi ve binlerce bankamatik memurunun çalışmadan maaş almalarına son verilmesidir.

Bir de milletvekillerimizin durumları var. Milletvekillerimiz her konuda olduğu gibi maaş konusunda da topluma örnek olmalıdırlar. Çok konuda anlaşamayan milletvekillerimiz, konu maaş artışı olunca çok kolay anlaşıyorlar.

Dünyanın hiç bir demokratik ülkesinde milletvekilliğinden emeklilik yok. Bizde iki yıl milletvekilliği yaptığında, hizmet yılı ve yaşı tutuyorsa milletvekili emeklisi oluyor. Ayrıca yaşam boyu kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin birinci sınıf tedavi giderleri devlet tarafından karşılanıyor. Toplum vicdanını rahatsız eden bu adaletsiz uygulamaya son verilmelidir.