Bugün 15 Temmuz 2016’da yapılan darbe girişiminin 6. Yıldönümü. O tarihten bu güne anımsadıklarımı değerli okuyucularla paylaşalım istedim, zaten çoğunu sizler de anımsayacaksınız.

15 Temmuz 2016 akşamı yatsı namazı saatlerinde darbe yapıldığı haberini aldık. O saatte aslında cemaatin yatsı namazında olması gerekirken, “aynı menzile birlikte yürüdükleri” ortaklarına karşı her şeyi bırakıp, darbe yapmaya kalkıştıklarını anımsıyorum.

Biz darbelere alışkınız, uyuyan toplum daha derin uykuya dalınca, sabaha karşı olurdu darbeler. Meğer yatsı namazında da darbe girişiminde bulunulabildiğini anımsıyorum.

Darbe gecesi demokratik bir ülkede Emniyet Genel Müdürü, Genel Kurmay Başkanı, MİT Müsteşarı yerinde duradursun, dünya liderimize darbeyi eniştesinin haber verdiğini anımsıyorum.

Boğaz Köprüsünde aynen Menemen’de Kubilay’ın kellesini kör bıçakla kesen Derviş Mehmet gibi, Suriyeli katillerin silahsız askeri öğrencilerimizin boğazlarını kestiklerini anımsıyorum.

O gece öldürülen 250 masum vatandaşımızın hangi silahla öldürüldüğünün balistik muayenelerinin yapılmadığını ya da kamuoyuna açıklanmadığını anımsıyorum.

Darbe gecesi bazı paşaların, bir düğünde zeybek, erik dalı oynadıklarını anımsıyorum.

Meclis darbe komisyonunun başına Fetullah Gülen’e “Son 1000 yılın en büyük Türk büyüğü, Shakespeare gibi evrensel” diyen AKP Milletvekili Reşat Petek’in getirildiğini, bu komisyondan “CHP FETÖ’cüdür” raporunun çıktığını, bu duruma şaşırmadığımı anımsıyorum.

Seçmene “koyun” diyenlere dava açılırken AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ben çobanım” dediğini anımsıyorum. Vahdettin de “Bu millet koyun gibidir, bunlara bir çoban lazım, o da benim” demişti. Onu da anımsıyorum.

Darbe girişimi sonrası Cumhuriyetin en önemli, altın yumurtlayan birikimlerinin Ziraat Bankası, Halkbank, TPAO, THY, BOTAŞ, PTT, TÜRKSAT, Milli Piyango, ÇAYKUR’un… Katarlılara peşkeş çekilmek üzere fona devredildiğini anımsıyorum.

Merkez Bankası’nın dibinin delindiğini, 128 milyar doların kaybolduğunu anımsıyorum.

Reza Zarrab (hayırsever iş adamı ödüllü), Sezgin Baran Korkmaz, Yasin El Kadı, BAE Emirliği’nin kimlerle dost olduğunu anımsıyorum.

Darbe sonrasında FETÖ’cü savcı, avukat, doktor, iş adamı, Bank Asya’ya para yatıran kapıcının yakalandığını, her ayağın olduğunu, siyasi ayağının olmadığını anımsıyorum.

TBMM Genel Kurulu’nun, İYİ Parti’nin “15 Temmuz’un siyasi ayağı araştırılsın” önergesini AKP oylarıyla reddettiğini anımsıyorum.

Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum’un, “Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor” dediğini anımsıyorum.

Erdoğan’ın, “Fransa, Almanya, İngiltere ve şahsım bir araya geldik” sözü ile anlaşılacağı üzere darbe sonrası şahsım devletinin kurulduğunu anımsıyorum.