1.Lig’deki ilk sezonunda hakem hatalarıyla Süper Lig’in kapısından dönen Ahlatcı Çorum FK, bu sezon henüz kimliğini bulamadı. Oysa iskelet kadro aynı, hoca aynı, yönetim aynı. Üstüne üstelik onca transfer yapıldı ancak hiçbir şey eskisi gibi değil.
Öncelikle Boluspor maçına değinelim. Hasan Hüseyin’in rahatsızlanması üzerine son anda ilk 11’den çıkartılmasıyla başlayan şanssızlıklar Geraldo’nun henüz 10’uncu dakikada topu altı pastan auta atmasıyla devam etti. Buna şanssızlıktan ziyade beceri eksikliği demek daha doğru olur. Bu pozisyon maçın da en önemli kırılma anlarından biriydi.
20’nci dakikada Avramovski’nin duran top organizasyonunda, yakın mesafeden topu ağlarla buluşturmasında savunma ve kaleci hatası ön plandaydı. Golden sonra geçiş oyunundan set oyununa dönen Ahlatcı Çorum FK, bunda pek başarılı olamadı.
İkinci yarıya etkili başlayan Çorum FK’da Kasongo, 47 ve 48’de çok net iki fırsatı bozuk para gibi harcadı.
55’inci dakikadaki hakem kararı maçın gidişatını tamamen değiştirdi. Ferhat’ın şutunda topun Oğuz Kağan’ın eline çarpmasına tereddütsüz penaltı çalarak doğru bir karar veren hakem Mustafa Kürşad Filiz, pozisyonun sonuçlanmasını beklemeden düdüğü çaldığı için de altından kalkamayacağı bir yanlışa imza attı. Ele çarpan top Çorum FK’lı Avounou’nun önünde kaldı. Avounou altı pasta gol vuruşunu yapacakken düdük çalıp oyunu durdurdu. VAR incelemesinde de defalarca izlemesine rağmen neredeyse tüm spor otoritelerinin “penaltı” dediği kararından dönerek sonuca etki edecek bir yanlışa imza attı.
Be kardeşim, bekle, pozisyon sonuçlansın, gol olur ya da olmaz, ondan sonra düdüğünü çalsana! Hakem hatasını anladı ve bu yüzden de maçın kalan bölümünde resmen dağıldı.
Hakem gibi, Ahlatcı Çorum FK da 70.dakikada kaleci Mahmut Eren’in büyük hatası sonucu kalesinde gördüğü ikinci golle dağıldı. Bu golle maç bitti zaten. Sadece son düdüğü bekledik. 2-0’dan sonra Çorum FK’nın gol bulacak bir görüntüsü yoktu.
Netice itibariyle, en azından 1 puan beklediğimiz maç, Serkan Hoca’nın ilk 11’deki yanlış tercihleri, oyuncu değişikliklerindeki yanlışlıkları, hakemin sonuca etki eden yanlış kararları ve birçok oyuncunun beklenen performanslarının altında kalması nedeniyle kaybedildi.
Serkan Hoca’nın oyuncu tercihleri tartışmaya çok açık. Geçen sezondan beri bu takımın en oturmuş bölgesi savunması. Taşlarla bu kadar oynamanın ne gereği var? Sağ bekte, Kerem hücumda da etkili ve her maçta en az 4-5 ortası var. Yerine tercih ettiği Mehmet Dingil orta sahayı bile geçmiyor. Otomatikman hücum gücü zayıflıyor Mehmet Dingil’in oynadığı maçlarda.
Burak Süleyman’ın, hele de Boudjemaa’nın halen çok tartışıldığı forvet arkasında daha etkili. Kanatta oynatılması ve bunu yaparken de Eren gibi dinamik bir oyuncuyu kulübeye hapsetmek bana pek akılcı gelmiyor.
Forvette de Thomas’ın yerine Kasongo tercihinin bugüne kadar bir faydasını göremedik. Thomas’ın duran toplarda savunmaya katkısını da düşünürsek, belki de ilk golü yemeyebilirdik.
İkinci yarıda iki beki de değiştirdi Serkan Hoca ama iş işten geçmişti zaten.
Çok enteresan bir sezon geçiriyoruz. Yeni Malatyaspor dışında her takımın her takımı yenebileceği bir lig. Aynı zamanda şakası olmayan bir lig de. Bu yüzden, her puan çok kıymetli. Sezon sonunda 1 golün bile mumla aranacağı ligde artık kimliğini bulması lazım Çorum FK’nın. Yoksa, dedim ya bu ligin yakası yok!
Boluspor yenilgisinden sonra bu haftaki Gençlerbirliği maçının önemi kat be kat arttı, galibiyet şart. Herkes işini en iyi şekilde yapmak durumunda. Bu maçlar ‘hedef belirleme’ maçları. Üst üste alınacak galibiyetlerle bir anda ligi domine eder bu takım. Yeter ki o havayı yakalayalım.