KIBRIS’IN İNGİLİZLERE VERİLMESİ

Çırağan Olayı, II. Abdülhamid döneminde 20 Mayıs 1878’de, V. Murat’ın tekrar tahta çıkarılmasını sağlamak için başarısızlıkla sonuçlanan bir darbe girişimi yapılmıştı. Bir yandan bu darbe girişimi, diğer yandan Rus ordularının Yeşilköy’de bulunması Abdülhamit’i çok bunaltmıştı.

Abdülhamit’in bu ruhi bunalımını İngiliz Büyükelçisi Henry Layard ustaca değerlendiriyordu. İngiltere’nin Abdülhamit’in yanında olduğunu ve şefkatli ellerini uzattığını filan söylüyor (!) Abdülhamit’in ruhuna pansuman tedavisi yapıyordu.

İngiliz Büyükelçisi Henry Layard, II. Abdülhamit’in sofrasına karısı ile birlikte katılacak kadar padişahın güvenini ve dostluğunu kazanmış olan bir şahsiyetti.

Abdülhamit’e, Britanya’nın Osmanlı Devleti ile bir savunma işbirliği antlaşması imzalamak istediğini bildirerek, Abdülhamit’i teselli etmiş, ayrıca İngiltere Kraliçesi’nin de kendisine şahsi sempatisi ve desteği olduğunu belirtmişti. Bu sözler Abdülhamit’i ruhunda fırtınalar yaratacak kadar rahatlatıyordu. Ardından Layard, İngiltere’nin Osmanlı Devleti ile ilgili planını nazik nazik dayatıyordu.

İngiliz hayranlığı Osmanlı’da bir gelenek halini alıyor, hatta devamında Osmanlı’nın son padişahı Vahdettin aynen şöyle diyordu; “Kaderimi Allah'tan sonra İngiltere'ye bıraktım…İngiliz milletine kuvvetli sevgi ve hayranlık duygularımı Kırım Savaşı'nda İngilizlerin müttefiki olan babam Sultan Abdülmecit'ten miras aldım” ibretlik sözlerini söyleyebiliyordu.

Konu şuydu: İngiltere, Osmanlı Devleti ile yapacağı herhangi bir savunma antlaşmasının gereği olarak bir yandan Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması’nın ağır şartlarını hafifletmeye çalışacak, diğer yandan da Osmanlı Devleti’ne herhangi bir saldırı olması halinde onun yanında yer alacaktı. Ayrıca İngiliz Hükümeti, Yeşilköy’deki Rus ordularını buradan uzaklaştıracaktı. Bunları duyan Abdülhamit çok memnun oldu, pek keyiflendi.

Layard’ın Sadrazam Sadık Paşa ve Hariciye Vekili Safvet Paşa’ya sunduğu taslakta bütün bunların karşılığında küçük bir şartları vardı: Kıbrıs’ın idaresini istiyorlardı. Paşalar padişaha sormadan evet diyemeyeceklerini belirterek Layard’dan birkaç saat müsaade istediler. Anlaşılan Padişah olur vermiş olacak ki görüşmeler devam ediyor. Taslak Bakanlar Kurulu’na sunuluyor ve aynen onaylanıyor.

Abdülhamit, 26 Mayıs 1878 günü, akşam saat 8:00’de antlaşma metni kendisine sunulur sunulmaz basıyor imzayı. Bu durum Layard’ı bile şaşırtıyor. Altında Sadık ve Safvet Paşalarla Layard’ın da imzası vardır. İngiltere’nin taahhütlerini yerine getirebilmesi için Kıbrıs adasının İngiltere tarafından kullanılmasını ve idare edilmesini kabul etmektedir.”

Abdülhamit böylece 4 Haziran 1878 tarihinde Kıbrıs’ı İngiliz idaresine resmen devreden antlaşmayı imzalamıştır.

Kıbrıs’ı ‘tereyağından kıl çeker gibi’ Osmanlı Devleti’nden koparan Layard, Kraliçe tarafından “Grand Cross of The Bath” nişanı ile ödüllendiriliyor. Abdülhamit bir süre sonra hatasını fark ediyor ve antlaşmadan caymaya çalışıyor ama iş işten geçmiştir. Ünlü deyimle ‘Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye’ demiş oldular, nazikçe.

Yeni Osmanlıcılar da çok ‘kandırıldık’ diyorlar, rehber aldıkları kişi Abdülhamit gibi. Şu an yaşadığımız Kıbrıs sorunlarının temelinde Abdülhamit’in olduğunu anımsamak gerekiyor.

ABDÜLHAMİT'İN KAYBETTİĞİ TOPRAKLAR

Tarihçi Sinan Meydan’ın II. Abdülhamit mi? Başlıklı makalesinde (12 Mart 2018-Sözcü) tespitlerine göre.

II.Abdülhamit döneminde Osmanlı çok toprak kaybetti. Öyle ki savaşmadan masa başında kaybedilen topraklar bile vardı. Örneğin 1878'de Yunanistan Osmanlı'dan toprak istedi. II. Abdülhamit büyük devletlerin de baskısıyla 1881'de Teselya ve Narda'yı Yunanistan'a verdi. İşin ilginç tarafı, II. Abdülhamit, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nda Teselya'yı savaşarak geri aldı, ancak savaş sonrasında büyük devletlerin baskısıyla Teselya'yı 1897'de yeniden Yunanistan'a bırakmak zorunda kaldı.

1881'de Fransa Tunus'u işgal ettiğinde II. Abdülhamit, Mithat Paşa'yı kendisine teslim eden Fransa'nın Tunus'u işgaline sessiz kaldı. (Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılabı, C.1, Kısım 1, 2. Baskı, s.24, 25).

1882'de Mısır İngilizlerce işgal edildiğinde II. Abdülhamit değişik vehimlerle Mısır'a asker göndermedi. Yusuf Hikmet Bayur, Abdülhamit'in, Mısır'a gidecek askerin orada gördüklerinden gözünün açılacağı endişesiyle Mısır'a asker göndermediğini yazıyor. (Bayur, age. s.33).

II.Abdülhamit döneminde kaybedilen diğer topraklar da şöyle:

1878 Berlin Antlaşması'yla Batum, Ardahan, Kars, Oltu, Kağızman Ruslara, Kotur kazası ve civarı İran'a, Bosna Hersek Avusturya'ya bırakıldı. Bulgaristan önce özerk, sonra bağımsız oldu. Karadağ, Sırbistan ve Romanya bağımsız oldu. Şarki Rumeli Eyaleti kuruldu ve önce özerk, sonra bağımsız oldu.

Girit fiilen Yunanistan'a geçti.

II.Abdülhamit döneminde İngiltere, Kıbrıs ve Mısır'ı alarak adeta Akdeniz'e yerleşti. II.Abdülhamit döneminde Osmanlı, toplamda 1.600.000 kilometrekareye yakın toprak kaybetti.

II. Abdülhamit döneminde Osmanlı'nın Avrupa topraklarının önemli bir bölümü kaybetmiştir.

Yarın: Abdülhamit dönemi yönetim.