5 Aralık 1934, Büyük Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdiği tarih.
5 Aralık 2022 Pazartesi günü, bu anlamlı “demokrasi inkılabı”nın 88. yıldönümünü kutlayacağız.
Kadınlar olarak, o büyük insana bir kez daha şükranlarımızı, saygılarımızı, rahmet dileklerimizi sunarak…
*
Gazi Mustafa Kemal, kadınlara 1930 yılından başlayarak siyaset alanında çeşitli haklar tanımaya başlamıştı. Belediye seçimlerine katılma, muhtar veya ihtiyar heyeti üyesi olma gibi…Nihayet 1934’de yapılan yasal değişikliklerle, kadınların milletvekili seçimlerinde oy kullanmalarının ve milletvekili olabilmelerinin önü açıldı.
O tarihte, medeni bilinen bir çok ülkenin kadınları henüz bu hakkı kazanamamıştı.
İşte Atatürk’ün büyüklüğü ve milli iradeye inancı…
*
5 Aralık Kadın Hakları Günü’nde, kadınlarımızın, kendilerine bu kadar değer veren ve dünyaya örnek olacak yasaları çıkaran, ileri görüşlülüğünü ortaya koyan Atatürk’e minnet borçlarını ne kadar algılayabildiklerini de düşünmek durumundayız.
Atatürk sayesinde seçme-seçilme hakkı kazandıklarını, Medeni Kanun’la eşit yurttaşlık hakkı kazandıklarını, açıkçası insan yerine konulduklarını bilmeyen, anlamayan pek çok kadınımız var ne yazık ki…
*
Kadınımız okula gidiyor, üniversite bitiriyor, prestijli mesleklere sahip olabiliyor, profesörlük unvanını alabiliyorsa, bunları Atatürk’e borçlu olduğu tartışılabilir mi?
Bürokraside, iş hayatında, esnaflıkta pek çok kadınımız yerini almışsa, makamlara, mevkilere ulaşabilmişse, bunlar olmasa bile, yasalar önünde erkekle eşit haklar elde etmişse, bütün bunların o büyük insan sayesinde gerçekleştiği açık-seçik değil mi?
Ve Atatürk’ü hâlâ anlayamamak, en azından “vefasızlık” diye nitelenmez mi?
*
Kadın kuruluşlarımız elbette 5 Aralık’ta seslerini yükseltecekler ve Atatürk’e şükran duygularını ifade edecekler.
Ama gönül isterdi ki, bu memleketin milyonlarca kadını, bir şekilde sesini yükseltsin, O’nun gösterdiği çağdaş uygarlık hedefine doğru kararlılıkla yürümekte olduğunu, yürüyeceğini adeta dünyaya haykırsın!
Bu duyguları taşıyan kadınlarımızın her şeye rağmen çoğunlukta olduğunu biliyoruz, ama yine de, daha güçlü bir “Teşekkürler Atatürk” mesajını arıyoruz.