Son günlerin en çok tartışılan konulardan birisi de taş olayı. Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası rezervleri tartışmasına değindi. "Kaybolan bir şey yok" diyen Dünya Liderimiz, muhalefetten gelen eleştirilere "Damat kadar taş düşsün başınıza" diyerek tepki gösterdi.
Dünya liderimiz bu açıklaması ile taş devri tartışmasını da başlatmış oldu. Damadın ekonomiye el atması ile ülke ekonomisinin, taş devrinin yaşam standartlarına dönüştüğü kesin. Fakat yontma taş devri mi? Cilalı taş devri mi? Orası tartışılır. Yoksa durup dururken bu taş neden düştü?
Muhalefetin sorusu açık ve net: “Merkez bankası kasasındaki 128 milyar dolar nerede? Kimlere satıldı? Kimler zengin edildi?”
Bu soruların yanıtı olarak, “Başınıza damat kadar taş düşsün” demek topu taca atmaktan öte birşey değildir. Devamında da sayın Dünya lideri “Tutturmuşlar ‘Şu kadar para nerede?’ O kadar para hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankası’nda. Kaybolan bir şey yok. Eğer kayıp varsa, bunlar sizdedir” dedi.
İktidar kendi başarısızlığını muhalefetin üstüne atmakta son derece yetenekli. “Kayıp varsa sizdedir” diyor. İktidarda olan AKP hazinenin başında damat, kaybeden CHP. Şaka değil gerçek bu ve buna içtenlikle inanan, bu ülkede süzme en az yüzde 30 insan kitlesi var. Tıpkı “Ay’a dört şeritli yolun yapıldığına” inandıkları gibi.
Madem ki dövizler Merkez Bankasında, o halde 50 milyar dolar açık neden? Hoca’nın “kedi - ciğer” fıkrası gibi. Para kasadaysa açık neden? Açık yoksa para nerde? Yanıt; “Başınıza taş düşsün!”
Gelecek Partisi hazırladığı bir videoda damat varken başımıza düşen taşları şöyle özetlemiş.
“* Milli Gelirde %19 düşüş
* İşsizlikte %56 artış
* Enflasyonda %36 artış
* Türk Lirası karşısında %87 değer kazanan Dolar ve Euro
* Dış Borçta %33 artış
* Merkez Bankası rezervlerinde 128 Milyar Dolar Erime”
Biz halkımızı “Ay’a gidiyoruz” ya da “Dört şeritli yol yapmakla” oyalayalım, elin oğlu Ay’ı geçti Mars’a kamp kurdu. Biz halkın başına taş düşürürken, elin oğlu Mars’ta taşları kayaları deliyor, lazer ışınları ile, sesini de Dünya’ya dinletiyor.
Ne diyelim, damatla başladık yine onun veciz sözü ile bitirelim:
“At izi, it izine karıştı, Allah sonumuzu hayır etsin.”