“Kıdemli Delikanlı” sözlerinin mucidi Ali Balta’dır. Ali Balta yaklaşık 40 yıldır Turhal’daki lokantasını başarı ile çalıştırıyor. Tokat’ın en önemli damak lezzetlerinden biri olan Tokat kebabını en iyi yapan birkaç firmadan birinin sahibidir.
Ali Balta damak zevki ustası olduğu kadar da laf ustasıdır, bana son senelerde “Kıdemli Delikanlı” demeye başladı.
Benim de hoşuma gitmiyor değil ama “İmparator” veya “Devlet Başkanı” anlamına gelen “İLHAN” ismi ile nasıl imparator olamadığımı biliyorsam; Ali Balta söylediği için de “Kıdemli Delikanlı” olamayacağımı biliyorum.
Şimdi sizlere tarihin bazı kıdemli delikanlıları ile kendimi mukayese etme gibi gaflete düşmeyeceğimin bilinmesini rica ederek damadım Doktor Fatih Salman tarafından internetten alınmış, hem bazı kıdemli delikanlılar ile ilgili bilgileri hem de gençlik ve ihtiyarlıkla ilgili yorumu sunuyorum:
Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı.
Pasteur kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaydı.
Mimar Sinan, Süleymaniye Camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye Camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı.
Goethe, en büyük eseri Faust’u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti.
Nobel ödüllü Alman Doktor Albert Schweitzer 88 yaşına rağmen Afrika hastanelerinde durmaksızın çalışarak ameliyat yapıyordu.
Ressam Titian 99 yaşında hayata gözlerini yumdu. “Lepanto Savaşı” adlı ünlü tablosunu ölümünden bir yıl önce tamamladı.
Dört defa İngiltere başbakanı seçilen Gladstone, son kez göreve geldiğinde yaşı 83’tü.
Gençlik, hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.
Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz.
İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir.
Seneler cildi buruşturabilir.
Fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir.
Çıktıkça yorgunluğunuz artar.
Nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır, diyor ve en güzel günlerin sizlerin olmasını diliyorum…