Suriye’de rejim yıkıldı. Fakat gelen gidenden de beter. Gidenin bir devlet otoritesi ve ciddiyeti vardı. Gelen IŞİD, EL KAİDE… alaşımı HTŞ örgütü. ABD, HTŞ lideri Colani’yi terörist ilan etmiş ve kellesine on milyon dolar ödül koymuştu. Şimdi ne oldu? ABD ve İsrail bu işten en kârlı çıkanlar. Emperyalizm her ülkede farklı uygulamalarla geliyor.
Herkesin aklındaki soru, şimdi ne olacak? Yutulma sırası hangi ülkeye geldi. Yine eli çubuklu ve askılı pantolonlu televizyon yorumcuları çubuğu götürüp götürüp İran’ın üzerine koyuyor. İyi de asıl ondan bir tık sonrası sıra kimde?
Irak üçe bölünürken de bizimkiler heyecana kapılmıştı. “Bir koyup üç alacağız” gibi ham hayallere dalmışlardı. Yakın tarihte gördük ki ne aldık? Aklı eren biri anlatsın, Irak bölünürken biz ne aldık? Bize ne düştü? Askerimizin başına çuval geçirilmesi düştü. Ayrıca ben paylaşımcı ve yayılmacı politikaya da karşıyım. Yayılmacı politika geçerli ve egemen olsaydı altıyüz yıllık, üç kıtada at koşturan Osmanlı İmparatorluğu Sevr Haritasına teslim olmazdı. Tarihten hiç ders çıkarmıyoruz.
Bizi ebediyen ayakta tutacak güç. “Yurtta ve dünyada barış” ekseninde Misakı Milli Sınırlarımıza sahip çıkmaktır. Ülkemizde tüm toplum kesimleri için özgürlük ortamı oluşturmaktır. Adaleti herkese eşit dağıtmaktır. Emperyalizmin yıkıp parçalara ayırdığı lokma lokma yuttuğu ülkelere bakalım. Hiçbirinde demokrasi yok. Adalet yok, eşitlik yok. Kendi halkına zulüm ediyor. Çoğu da İslami referanslarla yönetiliyor.
Bizdeki Osmanlı torunuyum filan diyenlere, Büyük Osmanlı gazı verilmeye başlandı. Dün vatan parçası Süleyman Şah Türbesini koruyamayanlar, şimdi fetih hayalleri ile Fatih olma hayallerine kapıldılar. Saddam Kuveyt’in Fatih’i oldu. Sonunda ülkesinden de oldu. Hamas İsrail’e saldırdı, Filistin’in durumu ortada. Esat ülkesindeki değişik toplum kesimlerine nefes aldırmadı, sonunu görüyoruz.
Osmanlı Torunlarının fetih hayallerini bir fıkra ile anlatalım. Fareye demişler ki. “ E-limde küçük bir peynir parçası var, fakat uzunca bir yoldan dolaşıp alman gerekiyor. Birde büyük bir kalıp peynir var, kısacık yoldan gidip alman gerekiyor. Hangisini tercih edersin?” Fare; “Uzun yol yürüyerek küçük peyniri tercih ederim” demiş. “Neden, kısa yol büyük peynir varken?” deyince. Fare; “Yol kısa peynir büyükse, orada bir tuzak vardır” demiş.
Bu kadar mı görme özürlüyüz? Suriye’yi işgal eden İsrail’dir. Osmanlı torunları kendilerinin işgal ettiğini sanıyor. Suriye illerine 82, 83 diye hayali plakalar veriyorlar.
Komşu ülkenin parçalanmasından pay umanların, iç politikada kullanmaya kalkanların, uzun vadede ülkesini riske atacak kadar mı gözleri karardı acaba?
Adını anımsayamadığım Rus karikatüristin çizdiği harita karikatürü, anlatmaya çalıştıklarımızın özetidir sanıyorum.
Rus karikatüristin çizdiği harita karikatürü