Bundan yirmi sene önce Prag seyahatimde seyrettiğim dünyada eşi ve benzeri olmayan eşsiz saat kulesinin hazin öyküsü beni çok etkilemişti.
Prag Şehir Meydanı'nda günün her saati 1 dakika süren bir şov gerçekleşir.
Tarihi saat kulesindeki heykeller harekete geçer ve aynı anda saatin üzerindeki pencereden 12 havari geçiş yapar.
Saatin en üst kısmındaki horozun ötüp yuvasına tekrar dönmesi ile gösteri sona erer. Bu saat, ustasının yaşamına mal olan, Hanuş Usta’nın yaptığı, muhteşem astronomik saattir. Prag’ta, eski şehir meydanında şehrin kalbi gibi atan, günümüzde bile çalışabiliyor olan dünyanın en eski astronomik saat hâlâ kentin en önemli ve en şık simgelerinden biridir.
Birçok kişiyi zaman içinde geçmişin izlerinde yolculuğa çıkarırken ustasının hüzünlü hikayesini de geçmişten geleceğe üzerinde taşıyor.
Bu ünlü saati, 15.yy sonlarında Charles Üniversitesinde profesör olan Hanuş Usta yapmıştır. Amacı, Kutna Hora şehrindeki Kemikli Kilise'de olduğu gibi insanlara bazı önemli mesajlar vermektir. Usta bu çalışmayla yaşamı anlamlandırıp önerilerde bulunmanın yanı sıra yaşamın geçiciliğini ve ölümü ele alır.
Hanuş Usta’nın saati, Güneş’in, Dünya’nın ve Ay’ın konumlarını gösteren astronomik bir saattir aynı zamanda.
Saatin bulunduğu Eski Şehir (Old Town) Meydanının bir paralelinin Yahudi mahallesi olması ve bölgede yoğun bir Yahudi nüfus olması sebebiyle, onlara bir jest olarak saatin en dış halkasındaki rakamlar İbranice yapılmıştır.
Saatin Üzerindeki Figürler ve Renkler:
Saatin etrafında 4 tane kukla vardır. Bu kuklalar insanlara bazı mesajlar vermek için özellikle tasarlanmıştır.
Soldan en baştaki, elindeki aynayla kendine bakar; “kendini beğenmişliği” sembolize eder. Onun yanındaki kukla, elinde altın torbası olan bir Yahudi’dir, “cimriliği” sembolize eder. Yeniçeri giysisi giymiş Osmanlı figürü, “keyif, eğlence ve şehveti” simgeler, elinde mandolin vardır.
Dördüncü figür ise bir iskelettir, “ölümün” simgesidir. Ölümün her an peşimizde olduğunu hatırlatır.
Özetle; “kendini beğenmiş, cimri, zevk düşkünü olmayın, sonunda ölüm var” demek istemiştir Hanuş Usta.
12 ayrı saat dilimini 12 burç ile simgeleyen Hanuş Usta, saat üzerindeki mavi renk ile gökyüzünü, kahverengi renk ile de yeryüzünü simgelemiştir. Saatin altında da insanlara yapmaları gerekenleri anlatan 4 kukla vardır. Bu kuklalar da bilime, adalete, astronomiye ve eğitime önem verme konusunda bizleri uyarır.
Usta o zaman bu muazzam saati yapınca dünyanın en önemli adamı haline gelir.
Avrupa’nın her yerinden insanlar Prag’a saati görmeye gelmektedirler.
Saatin ve Hanuş Usta’nın ünü Kral’ı aşmıştır artık.
Zamanla Hanuş Usta’ya başka ülkelerden de teklifler gelir, fakat Hanuş usta bu teklifleri kibarca reddeder.
Bir süre sonra bu teklifler Kral’ın kulağına kadar gider ve Kral, Hanuş Usta’nın saati başka bir yere de yapmasını önlemek için onun gözlerine mil çektirir.
Kör olan usta intikam almak için Saat Kulesi’ne çıkıp kendini saatin mekanizmasına bırakarak intihar eder.
Saatin mekanizmasına düşen bedeniyle saati bozar. Kral bütün ustaları toplamasına rağmen saatin tamiri bir türlü yapılamaz. Ancak 50 yıl kadar sonra başka bir saat ustası tarafından onarılabilmiştir.
*
Acımız çok büyük. Antalya’da ÇEKVA’ya (Çorum Eğitim ve Kültür Vakfı) çok büyük katkıları olan Türkiye ve Ortadoğu’nun en büyük AGT (Ahşabı Geliştiren Teknoloji) fabrikası sahibi Çorum’lu hayırsever iş adamı Ahmet Söylemez kardeşimizi kaybettik. Cenazesi 18 Şubat Salı günü Karacaahmet mezarlığına defnedilmiştir. Allah rahmet eylesin ve mekânı cennet olsun.
*
Yunus Emre ölümü şöyle tarif eder:
Sular hep aktı geçti, / Kurudu vakti geçti / Nice Şah nice Sultan/ Tahtı bıraktı geçti, / Dünya bir penceredir, / Her gelen baktı geçti..