Yugoslavya Kralı Aleksandr,

Türkiye’ye geldiği zaman,

Atatürk’e; bir sırrını açıklayacağını söyleyerek demişti ki;

“Eğer İstiklal Harbinde bazılarının teklifini kabul etseydik,

Yunanlılar yerine taarruzu biz yapacaktık.”

Atatürk ayağa kalkarak kralın elini sıkmış,

Şu cevabı vermişti:

“Geçmiş olsun majeste!” (Ahmet Büküşoğlu. Geçmiş olsun majeste. Cumhuriyet 19 Ekim 1948. S: 10)

BİR HABER ÇIKARSA

Atatürk’ü ziyaret eden Amerikalı gazeteci Miss Glads Baker (Yıl: 1935),

Bir savaş çıktığı takdirde Amerika’nın,

Tarafsız kalıp kalmayacağını sordu.

Atatürk:

-“İmkânı yok” dedi;

“İmkanı yok… Eğer harp çıkarsa,

Amerika’nın milletler camiasında işgal ettiği yüksek mevki herhalde müteessir olacaktır.

Coğrafi vaziyetleri ne olursa olsun,

Milletler birbirine birçok rabıtalarla bağlıdırlar.”

Atatürk,

Dünya milletlerini bir apartmanda oturan kiracılara benzetiyordu.

Amerika,

Apartmanın en lüks dairelerinden birinde oturmaktadır.

Kiracıların bir kısmı apartmanı ateşe verirse ötekiler de elbette yangının tesirinden uzak kalamazlar. (Atatürk’ün Amerikalı gazeteci Miss Giadys Baker’e söyledikleri. Ülkü. Sayı: 29 Temmuz 1935. S: 10)

ASIL KURTARICI KİM?

Tarih dersinde,

Atatürk,

Dersini anlatıp bitiren öğrenciye sordu:

“Bir şeyi söylemeyi unuttun!

Türk Milletini kim kurtardı?

Öğrenci,

Şu cevabı verdi:

“Atamız kurtardı…”

Atatürk,

Bu cevabı kabul etmedi:

“Hayır çocuğum!

Türk Milletini kendi kanı kurtardı. (Gültekin B. Yüksel. Türk Milletini Kim Kurtardı. Cumhuriyet. 2 Eylül 1948. S:11) S.N.Özerdim. Atatürk’ten Fıkralar. Güvercin kitap. 1959. Ankara.

02.09.2022 – Ankara