Teşvik; gayrete getirme, daha iyisini yapmaya sevkete, destekleme anlamına gelir.
Tebrik; kutlama, övme, bereketlendirme yazısı.
Teşekkür; yapılan iyilik veya iyi iş için şükran sunma, memnuniyet belirtme, sağol-varol gibi övmede bulunma.
Tanıtım; tanıtma, bildirme, ilan etme, iletme, bir güzelliği başkalarına iletmek demektir.
(Osmanlıca-Türkçe sözlük ve Türkçe sözlükte ilgili maddeler.)
*
Maziden atiye, geçmişten geleceğe Mustafa Köklükaya kimdir?
Mustafa Köklükaya hocamızın hayat serüvenine ait bilgileri sunmadan önce bu yazının yazılış sebebini belirtmek istiyorum.
Toplumsal yaşamda topluma hizmetleri ile bilinen, kendi ihtisas dalında temayüz etmiş, şöhret olmuş, bilinen bir çok duayen, önemli kişiler vardır. Bir de duayen olan toplumsal değer taşıyan, yer altında, belki de viranede saklı olan hazineler gibi fazla bilinmeyen değerler de vardır. Elbette ki hiç kimsenin Allah katındaki değerini bilemeyiz ama toplumsal düzeyde düşünüyor, görüyor, izliyor ve ona göre önem veriyor ve yad ediyoruz.
Anadolumuzdan dünyayı aydınlatan yüce insan Mevlana Hazretlerinin 25 bin beyitlik muazzam büyük bir eseri olan Mesnevi’sinde dediği gibi; “Altın yaldızlı elbiseler içinde şeytani ruhlu kişiler olabileceği gibi, eski elbiseler içinde yüce ruhlara sahip Allah’ın veli kulları vardır.” Çoğu zaman insanlar bunları fark etmeyebilirler. Erzurumlu büyük alim ve arif olan Marifetname sahibi İbrahim Hakkı hazretleri de “Harabat ehlini hor görme zakir, hazineye malik viraneler var” diyor toplum tarafından bilinmeyen, adı, sanı, titri, ünvanı olmayan nice cevherler vardır. Aynı anlamda atasözlerimiz de vardır. Eşek ölürse ondan semeri, insan ölürse ondan eseri. Dünyada yaşarken fark edilmeyenler için söylenen “yaşarken bir tuz vermezler katmaya aşına, öldükten sonra türme yaparlar mezarının başına. Gariplerin ismi bile yazılmaz mezar taşına.” Önemli olan bu değerler hayatta iken kıymetlerinin bilinmesi, önemsenmesidir. Elbette ki ölüsüne saygısı olmayandan diriye hürmet beklenmez.
Anlatmak istediğimiz; toplumsal değerlerin sağlıklarında, hayatta iken kıymetlerinin bilinmesidir. Söz konusu kardeşimiz de Çorumumuzun manevi değerlerinden birisidir. Çoğumuz tarafından bilinmektedir. Köklükaya hocamız herşeyden önce duayen bir kişidir. Hem de meslektaşımızdır, dostumuzdur. Daha ilerisi ömrünü ve hizmetinin kısmı azamını Çorum’da yapmış, Çorum’a ve Çorumluya hizmet etmiş, Çorum’a mal olmuş, Çorum sevdalısı bir vatan evladıdır.
Kendileri Ordulu olmalarına rağmen yıllardır camilerde, müftülüklerde, salonlarda vaaz, nasihat, konferanslarla ileri seviyede din hizmetinde bulunmuş Çorum’un manevi ışıklarından biridir.
Din, iman, vatan, millet, bayrak, sosyal barış, huzur, kardeşlik, birlik ve beraberliğin önemine dair ateşli konuşmaları, şiirsel anlatımları ile Çorum halkına uzun yıllar hizmet etmiştir kendisi. Geçmişte kendisine latife olsun diye nerelisin hocam, dediğimde de Çorumluyum deyince ben de Ordulu değil misiniz deyince de; Hocam, bilmez misin Nasrettin Hocaya sormuşlar, nerelisin, diye. Demiş ki hanımın köyündenim. Hanımım dünyada en büyük destekçim, inşallah cennette de eşim olur.
Çorumludur, Çorum’un ekmeğini yiyor, suyunu içiyor, havasını soluyoruz. Önce Çorum ve Çorumluyu diye cevap vermişti.
Tahsilinin bir kısmını Çorum’da, hizmetinin çoğunu Çorum’da yapması bunun kanıtıdır. Emekli olduktan sonra da gayri resmi olarak Çorum’da hizmete devam etmesi Çorum’a yerleşmesi de ayrıca Çorumluluk belgesidir. Sokakta, kürsüde salonda, köyde, kentte, irşada devam, durmak yok, yola devam. Allah sıhhat, afiyet, imkan verdiği müddetçe bu yolda yürümeye devam edeceğiz diyor. Allah ömrünü uzun, bedenini sıhhatli, hizmetini gayretli verimli kılsın. Amin.
*
Ağaçlar vardır; fidan olarak dikilir, büyür, meyve verir, yaşlanır, işlevini bitirir, kurur gider. Ağaçlar vardır; yaşlansa da daima yeşil, dimdik ayaktadır, canlıdır. Ulu çınarlar gibi. Onun için toplumsal duayenlere ulu çınar denir. Maziden atiye, yani geçmişten geleceğe uzanır. İşte bu ulvi düşüncelerle Mustafa Köklükaya hocamızı bir kadirşinaslık, bir vefa örneği olarak bir yazı ile toplumumuzun bilgisine sunmayı görev addediyorum.
(SÜRECEK)