*** 15 Kasım 2024 tarihinde, “Belirlenecek asgari ücret ‘yaşanabilir’ bir rakam olsun, ama ücret artışlarıyla küçük işletmelerin üzerine binecek ağır yük de, belirli ölçüde desteklerle devlet tarafından omuzlansın. Hantal devlet aygıtının akıl almaz savurganlıkları dizginlenirse, aranan kaynak pekâlâ bulunabilir” görüşünü savunmuştum.
*** Zira, taşınamaz ücret artışları, özel kesimde işçi çıkarılmasından, istihdamın daralmasından başka sonuç doğurmaz. Daha da kötüsü “iflaslar” gelebilir.
*** Asgari ücret konusundaki tartışmalara bakıyoruz; iktidar kesimi yalnızca “enflasyon” hesabı yapıyor, o da sahada değil, kâğıt üzerinde. Muhalefet ise yalnızca “rakam” atıyor ortaya. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu “gerçek” kaygısı siyasiler tarafından bir türlü dile getirilmiyor. Ondan sonra da “siyaset kurumunun itibarı niye yerlerde sürünüyor” diye düşünüp duruyoruz.
*** Cari açığı önleme adına altın ithalatına kota getirilmişti, son bir yılda yurda 50 ton kaçak altın girmiş. Sırf altın rantını devlet ÖTV olarak kendisi alsa, küçük işletmeler de sıkıntıya sokulmadan asgari ücrete iyi bir rakam verilebilir gibi geliyor bana. Niyet, birilerine milyon dolarlar, toplamda milyar dolarlar kazandırmak değilse elbette…