79 yurttaşımız bu otelde 21 Ocak 2025 gecesi gece saat 03.20 civarında çıkan yangında yaşamını yitirdi. 51 yaralı var, sağaltım evlerinde tedavileri yapılıyor. Yangın ancak 8 saat sonra söndürülebildi. Bütün kanallar haberi verirken, uykuda olmayan milyonlarca yurttaş yangını izledik TV ekranlarında.

Yangın gecesi otelde 238 konuk ve 32 çalışanla birlikte 270 kişinin var olduğu bildiriliyor. 79 kayıp + 51 yaralı = 130. Diğer 140 kişi nerede? Kayıp mı, yangında kimliği saptanamayanlar var mı? Otelde kayıt dışı çalışan var mıydı? Bunların kimlikleri belli mi?

Bolu, Kartalkaya kış sporları kayak merkezi. Yarıyıl dinlencesine giren okulların kapanmasıyla çoğu varlıklı aile çocuklarıyla birlikte bu kayak merkezine gider. Başka kayak merkezleri de var; Uludağ, Palandöken v.b.

Kartalkaya Bolu’ya 40 km, bol kar yağışı olan bir alan.

Bu dönem için bu otelin gecelik fiyatı tek kişi 29.674 TL.

Basından öğrendiğimiz kadarıyla 2007 yılında otel için çalışma izni verilmiş, o zamandan beri de kayak sporu yapacaklara kapılarını açmış.

Ne yazık ki bütün veriler otelin bir yangın durumunda alınması gereken önlemleri almadığını, hatta yapılan bir başvuruyu da geri çektiğini belgeliyor. Bu önlemler nelerdir sıralayalım; yangın alarmı, her odada olması gereken duman algılayıcıları, yangın söndürme su donanımı, tepeden su püskürtme tertibatı, yangın merdiveni… Bunların hiç birisinin olmadığı, olması gereken 9 maddelik itfaiye zorunluluk maddelerinden yalnızca birinin yerine getirildiği, diğerleri için yeterlik belgesi bulunmadığını bildiriyor Bolu Belediyesi.

Yangının başlamasından saatler sonra Turizm Bakanı açıklama yapıyor ve otelde 2 ayrı yangın merdiveni olduğunu söylüyor. Oysa otelin her iki cephesinde de yangın merdiveni görünmüyor. Otel içinde bir yangın merdiveni olduğu ileri sürülüyor? Yönetmeliklere göre yangın merdivenleri, bu merdivenlere erişim kapıları dış cephede bulunmalıdır. Bakan’ın açıklamalarıyla Bolu belediye başkanının açıklamaları birbirini tutmuyor. Bolu belediye başkanı belgelerle konuşuyor, otelin bakanlık denetiminde olduğunu sorumluluğun bakanlıkta olduğunu bildiriyor.

Sorumluluk hangi kurumda olursa olsun belli ki ihmaller, izin, çalışma süreçlerinde sorumsuzluklar, yönetmeliğe uymayan işletme anlayışı var.

Bu yangın ders olmalı, diğer oteller önlemlerini sıkılaştırmalı. Turizm ülkenin büyük bir gelir kaynağı, yabancı gezginin kafası şüphelerle doldurulmamalı.

Yangında aileler, öğrenciler, yetişkin insanlar yaşamını yitiriyor. Canlı kurtulan görgü tanıkları yangın alarmı çalmadığını, nereye kaçacaklarını bilemediklerini açıklıyor. Hatta 4. kattan aşağıya çarşafların birbirine bağlanarak urgan yapıldığı göründü duvarda. Belli ki insanlar kendi kendilerine kurtulma yolları aramış, kurtulamayanlar da ya yanarak ya da dumandan boğularak yaşamlarını yitirdi.

Sabahın erken saatlerinde başlayan yangından çıkamayan insanların pencerelerden “beni kurtarın, çıkamıyorum” feryatları arasında bir annenin “Bebek var.” çığlığı duyuluyor. Çocuğunun kurtarılması için çırpınıyor. Bu görüntüler karşısında vicdanlar erir, insanlık ölür. Tek bir sorumlu dahi bulunmaz mı?

En yakın itfaiye ekibi Bolu merkezde, 40 km ötede. Yanan otele ulaşmaları 1 saat 15 dakika sürüyor kış koşullarında.

Hiçbir önlemin alınmadığı ancak yüzlerce konuğun konakladığı ve bunca can kaybının yaşandığı bu duruma “mukadderat” diyebilir miyiz?

Tek tek sorumlular bulunacak, gözaltına alınacak, yargılanacak, belki birkaçı hüküm giyecek olsa da bu olay basit bir yangın olayı olarak görülemez. Bir yönetim aymazlığı, insan canına kıymet vermeme duyarsızlığı, önlem almama vurdumduymazlığı, yurttaşı koruyamama sorunu ile karşı karşıyayız.

Bu durum yeni değil. Tren kazasında, fabrikada, madende, depremde, gece kulübünde, trafikte ölüyoruz. Sürekli ölüyoruz… Tek bir yetkilinin vicdan rahatsızlığı duyduğunu ve görevinden istifa ettiğini görmedik.

  Bu yangında sorumlu aranıyorsa denetimi tam olarak yapmayan turizm bakanlığında aranmalıdır.

Ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum.