Paranın ne önemi var?
Görmeyiz, ilgimizi çekmez. Bir an önce yapmamız gereken çok iş vardır. Çevremizde başka insanların davranışları bize zarar vermiyorsa ilgimizi çekmez. Bizim doğru bildiklerimize benzemiyorsa güler geçeriz.
Başkalarını dolandırmak akla hayale gelmeyen rezillikler var. Bunların büyük bir kısmının kendi serveti, parasını çarptığı insanların rüyalarında bile göremeyeceği ölçülerdedir. Diğer tarafta ciddi anlamda para sıkıntısı çektiği halde başkasına el açmayan insanlar var. Onlar, en yakınlarından borç istemezler; kendilerinin olmayan paraya asla el sürmezler.
Her konuda aynı kişiliğe sahip insanlar aynı davranışları sergilerler. Birileri gidip dağda bayırda yaz kış demeden fidan dikerken başkaları yıllar öncesinde dikilen ağaçları keser. Apartman sakinleri, evlerinin önünde yaya kaldırımındaki büyümüş ağacı kurutmak için ellerinden gelen çabayı gösterdiler. Kuruyan ağacın yerine yeni fidan dikildi. Zor olanı başaranlar için bir fidanı kurutmak çocuk oyuncağı gibi geldi.
Çevresindekilere göre oldukça lüks görünen apartmanda yaşayan varlıklı insanlar ağaçları düşman olarak görüyordu. Ağacın dallarını evi kabul eden kuşlar kaldırımı, onların marka değeri yüksek arabalarını kirletiyorlardı. Bahçelerinde ağacın yapraklarıyla birlikte kuş pislikleri vardı.
Sokakta yaşayan hayvanların aç susuz kalmaması için çaba gösteren duyarlı insanlarımız var. Kendi evlerinin yanında pis hayvanları görmek istemeyenler ellerinden gelen çabayı gösteriyor. Onlar için bırakılan yiyecekler çöpe atılıyor. Su kaplarına zarar veriliyor.
Bir kasap ya da lokanta sahibi, etlerini aldığı kemikleri çöp konteynerine atmış. Adam akıllı. Onun müşterileri dükkanın önünde bekleyen köpekleri görmek istemez.
Aile bütçesine katkı sağlamak için çöplerden atık toplayan bir çocuk gördüm. Belki komşu bir ülkeden göç etmek zorunda kalmıştı. Kim bilir belki de ailenin tek geçim kaynağı çöplerden atık toplamaktı.
Aynı saatlerde kazancını artırmak, Karun kadar zengin olmak isteyen binlerce insan vardı. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle saniyelerini bile boşa harcamak istemezlerdi. Çocuk aklıyla akıl edemediği bir şeyler vardı. Çöplerden daha fazla atık toplayıp daha çok para kazanmayı düşünemiyordu. Sokak hayvanlarının aç kalmaması için çöplere atılan kemikleri çıkarıp hayvanlara veriyordu. Aç kalmanın ne olduğunu çok iyi biliyordu.
Biz büyükler, her zaman çocuklara yeni bir şeyler öğretmek için çaba gösteririz. Onlardan, arada sırada azıcık ta olsa yeni davranışlar edinmeyi; unuttuklarımızı anımsamayı akıl edemeyiz.
Neyse filozof gibi konuşup icat çıkarmayalım!