R.SAV. kendisine sert davranan, gerek bilgisizlik ve gerekse kültürsüzlük, görgüsüzlük, cahillik nedeni ile kaba davranan insanları anlayış ve hoşgörü ile karşılardı. Örneğin, R.SAV.in yanında büyüyen 10-11 sene nerde ise 24 saat beraber olan Enes B. Malik R.A. anlatıyor; Ömrümde şehire gelmemiş veya az gelmiş, çölde çadırda yaşayan birisi R.SAV.e geldi. Sırtındaki entarisini arkasından sertçe çekerek nezaket dışı bir davranışla, Ey Muhammed SAV. Allah malından ganimetten, maliyeden bana da bir hisse ver, dedi. Emrivaki sert bir ifade ile söyledi. R.SAV.in sırtında sert kumaştan yapılmış bir giysi vardı. Arkadan çekilince kumaş boğazını sıkıştırıyor ve nefesini kesiyordu. R.SAV. bu görgüsüz adama döndü, gülümseyerek, peki, istediğini alacaksın, dedi. Öfkelenmedi, kızmadı, senin ne hakkın var ki, boğazımı sıkarcasına elbisemi çekiyorsun diye azarlamadı.
Çünkü o yüce bunun kasıtlı yapılmadığını, çöl bedevisinin cahilane davranışı olduğunu biliyordu. Onun için bedevinin bu davranışını büyük bir olgunlukla karşıladı.
Daha ilginç bir olay; R.SAV. aralarında bazı sahabiler, R.SAV.in arkadaşları olduğu halde yolda yürürlerken bir kişi R.SAV.in yanına geldi, yakasını tuttu. R.SAV.in entarisi boğazını sıkıyordu. Sert bir ifade ile, Ya Muhammed SAV. Neden borcunu ödemiyorsun, diye bağırıyordu. Hz. Ömer bu kişinin bu gayri insani davranışına dayanamadı, bir yumrukta adamı yere serdi. R.SAV. yere serilen ve kendisine hakaret eden adamı ayağa kaldırdı. Sonra Hz. Ömer’e şunları söyledi; “Ey Ömer, yanlış yaptın, bu adama vurmayacaktın. Sebebi ise bir kardeşimiz geldi, benden ödünç para istedi, o anda bende para yoktu. Mutlaka vermem veya vaad etmem gerekiyordu. Bu benden alacağını benden isteyen kişi de oradaydı. 15 gün sonra bana verirsen ben ödünç veririm dedi. Ben de peki dedim. Parayı aldım, ihtiyacı olana verdim. Henüz bir hafta oldu. Borcun gününe daha bir hafta var. Bu kişi Yahudidir. Benim sabrımı sınıyor. Peygamberliğimi sınıyor. Sen önce bu adamın elinden benim yakamı kurtaracak, sonra da bana bu meselenin aslı nedir, borcunu niçin ödemedin diyecektin Ya Ömer, adama haksızlık yaptın” dedi.
Hz. Ömer de; “Ey Allah’ın resulü, adam boğazına sarıldı. Sizin nefesinizi kesti. Canınıza kastediyor, dayanamadım ve sizi onun elinden kurtarmak istedim” dedi. Bunun üzerine R.SAV. “Ya Ömer, bu Yahudiden özür dile, helallik al. Ben ona hakkımı helal ediyorum” dedi. Bu sözleri dinleyen ve R.SAV.den alacaklı olan Yahudi, R.SAV.in bu asil davranışı ve engin hoşgörüsü karşısında müslüman oldu. Hoşgörü ağacı öyle bir ağaçtır ki, dikilir dikilmez anında meyvesini verir. (Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi 1-2-3-4-5) (Mehmet Yaşar Kandemir, Dr. Yaşar Yiğit, Hz. Peygamberini Hoşgörüsü adlı eser)
R.SAV.in engin hoşgörüsünü belgeleyen eşsiz bir olay ki, bunun Abdullah İbni Selul alıyıdır. Resulüllah SAV. Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde Medine’nin yönetimi Medine’de yaşayan güçlü ve nüfuzlu kabile reisleri tarafından birer sıra ile nöbetle Vali ünvanı ile yönetiliyordu. Mekke’nin yönetimi de bu usulle yönetiliyordu.
M.610 Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde Medine’nin yönetimi Yahudi bir kabile reisi olan ve emrinde askeri gücü bulunan Ab. B. Übey B. Selül idi. Kendisi Yahudi olduğu halde şeklen müslüman olmuştu. Hem Yahudi hem de yönetimi kaybettiği için R.SAV.e karşı aleyhte gizli bir faaliyet gösteriyordu. Hakkında birçok ayet ve hatta münafıkun adında bir de sure inmişti. Medine’deki münafıkların başı idi. (SÜRECEK)