“İnsanın aklı neden durur ki ?” sorusuna yanıt vermek pek kolay olmasa gerek.

Üstelik bu soruya verilebilecek cevap sayısı o kadar fazla ve farklı olabilir ki…

Tahmin etmek pek kolay değil.

Tabii beyin deyip de geçmemek gerek.

Beyin denen bu yumuşak dokunun “neden böyle bir şeye karar verdi” sorusuna yanıt neden bulunamıyor?

Neden?

Enflasyonu düşürmek için akıl almaz uygulamalara geçmek, yanlış yollara sapmak, Nas’a sıkı sıkıya sarılmak için nasıl bir düşüncenin sonucu olabilir ki?

Somut örnekler var yeryüzünde…

Ülkenin nasıl büyüyeceğine ait mevcut yolları yeniden keşfetmeye gerek yok.

Sistem belli.

Gidiş yolları belli.

Enflasyonu düşürmenin de yolları var…

Ama sayın Erdoğan sistem dışına çıkıp, kendine göre yeni yollara sapıyor.

Sonuç?

Sonuç ortada…

Hazine ve Maliye Bakanı gibi bir komedyeni ekonominin başına getir, ne söylüyorsa tersi çıksın fark etmez.

Yeter ki söz dinlesin.

Yeter ki ülkeyi pembeye boyasın.

Sonuç: Dibe vurduk…

Gidecek yerimiz yok…

Özeti “inadına çözümsüzlük”

Galiba siyaset son 20 yılda anlamadığımız bir kılığa girdi…

Çünkü alınan kararlar o yönde…

Demokratik ülkelerde uygulanan siyaset, hafif türbülansları kaldırır…

Büyük fırtınaları ise asla…

Şu günlerde, başta ekonomi olmak üzere her alanda tsunami yaşıyoruz…

Yazık…

Hem de çok…