Ham meyveyi kopardılar dalından!
(sünnet çocuğu türküsü)
Bizde “kitabına uydurmak” diye bir söz vardır. İşimize yaradığı sürece her yerde kullanmasını biliriz. Yasalarda var olan bir kuralı da kitabına uydurmayı başarmışız. On sekiz yaşından küçük olan herkes yasalara göre çocuk kabul edilir. Bu uygulamayı fırsata çevirenler var!
Çocuk sayılanlar, büyüklerin işlediği aynı suçu işlerse ceza indiriminden yararlanır. Belli konularda aynı işleri küçüklere yaptırma anlayışı yıllarca uygulandı. Seçilen kurbanlar kan davasını, ailenin namusunu temizlemek için yetiştirildi. Günü geldiğinde eline silah verildi. Annesini, kız kardeşini öldürüp ailenin namusunu temizledi. Başka birilerine kurşun sıkıp dökülen kanı yerde bırakmadı.
Okula gitmesi gereken küçük kahramanımız cezaevlerinde yıllarca kaldı.
Günümüzdeki savaşlar ülke sınırlarını genişletmek için yapılmıyor. Yıllarca süren silahlı çatışmalar sonucunda insanlar umuda yolculuğa çıkıyorlar. Yollara düşen insanları iyi bir gelecek beklemiyor. Üretilen yeni kimyasal ürünlerin, ilaçların insan üzerinde denemesi gereklidir. Beyaz kadın ticareti yapanlar, insanları parçalayıp organlarını satanlar aradıklarını kolaylıkla bulabiliyorlar.
İnsan tüccarlarının yaptığı ticaretten çocuklar da paylarına düşeni fazlasıyla alıyor!
Sokaklarda dilenci çocukları görürsünüz. Onlara verilen sadakaların ne kadarını kendileri kullanılır? Yine kucağında küçük çocuk, elinde biberonla dilenen kadınları görürsünüz. Dikkatli bakarsanız çocuklar hiç hareket etmez. O bebeklere alkol verilip uyuşturulduğunu yazan bir gazeteci vardı. Onlar genelde kayıp çocuklardır. Onların mutlu bir geleceği yoktur.
Kimi yokluktan sıkıntı çeker; kimi varlıktan. Aile büyükleri, çocuklarıyla ilgili her konuda son sözü söyler. Çocuk onların olduğuna göre her şey onların istediği gibi olmalıdır. Rakip sayılan çocuklardan daha başarılı olmalı. Onlardan daha iyi okullarda okumalı. Büyüklerinin uygun gördüğü mesleği seçip gelecekte daha çok para kazanmalı.
Kreşe gitmeden yabancı dil öğrenmeli. En iyi okullarda en başarılı öğretmenlerin öğrencileri olmalı. Test kitapları, özel öğretmenler, özel kurslar haftanın yedi günü aksatılmadan yapılmalı. Komşuların, arkadaşların, akrabaların çocuklarından kısaca rakiplerinden daha başarılı olmalı.
Çocukları maşa olarak kullanmadığımız bir alan kalmadı. Yakında onları seçim meydanlarına kurulan kürsülerde göreceğiz. Eline mikrofonu alan büyükleri konuşmaya başlayacak “haydi tosunum, amcalara göster pipiyi!” Öküzün kardeşi olarak görülen çocuk, kendisine verilen emri yerine getirecek.
Miting alanında sadece amcalar yok ki!