31 Aralık 2019 tarihinde tüm üzüntülerimizi, sevinçlerimizi bir kenara bırakarak 2020’ye hoş geldin demeye hazırdık.
Umutla…
Heyecanla…
Güzel dilekler ile…
Sağlığımızı,
Kaybettiğimiz varlığımızı,
Hak ettiğimiz maaşımızı,
Terfimizi,
Hepimizin ortak beklentilerini istedik ‘olsun’ diye…
Olmadı!
2020 kabus gibi çöktü omuzlarımıza
365 gün süren, bitmek bilmeyen kabus!
Depremler…
Çığ felaketi…
Şehit olan askerlerimiz…
Büyük orman yangınları…
Yetmezmiş gibi Ocak ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkıp dünyayı kavuran, henüz tedavisi bile tam olarak bulunamayan corona virüs salgını…
Tüm bu yaşadıklarımıza rağmen, Sayın Yolyapar’ın dediği gibi “Yılgınlığa yer yok” elbette.
2020 bir an önce gitsin diye gün sayarken, 2021’den umutla aynı ortak dilekleri isteyelim inatla ve inançla.
2020 31 Aralık’ta akşam güneş batar…
1 Ocak’ta güneş tekrar doğar…
Hayata mola verip, derin bir nefes alıp yeniden başlamak için güzel şanslar bekleriz…
Umut ışıkları…
Hediyeler…
Güzel sofralar…
Birbirimizi kutlamak…
Bu duyguları yaşarken hafif bir burukluk ta var içimizde
Çünkü
Gelişme yok,
İlerleme yok,
Yenilenme yok,
Yeni buluşlar yok,
Yeni başarılar yok
İnsanlar geçim derdinden, boğaz tokluğuna yaşamaktan “yeni yıl yeni umuttur” duygusunu bile yaşayamıyor.
Yine de, yeni yıl özeldir, güzeldir, ümittir…
Ümidinizin hiç kaybolmaması dileği ile
Sevinç, huzur ve gönlünüzden her geçen 2021’de olsun.
Yılgınlığa yer yok!
Her Gününüz Güzel Olsun.