Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) 2021 Türkiye büyüme beklentisini nedense yükseltmiş.
EBRD “Ekonomi büyürken, işsizlik ve enflasyon rakamları rekor kırıyor. TL’deki hızlı değer kaybıyla halkın alım gücü düşmeye devam ediyor.” diye de eklemiş.
Banka büyümenin baz etkisinden kaynaklı olduğunu belirterek, korona nedeniyle kapanma sonrasında gelen güçlü iç talep ve zayıf liradan faydalanan güçlü ihracat ile desteklendiğini vurgulamış.
EBRD Türkiye için 2021 büyüme beklentisini yüzde 5,5’ten yüzde 9’a yükseltirken 2022’de Türkiye ekonomisi için öngördüğü yüzde 4 büyüme oranını yüzde 3,5’e düşürmüş. Tabii bu açıklama hem düşündürücü, hem de şaşırtıcı.
Bir ülke büyürken nasıl fakirleşir?
Sanırım önümüzdeki günlerde sayın Erdoğan büyümenin yüzde 10 ‘un üstünde hatta 12’ler civarında olacağını açıklayacak.
Umarım bütün yurtta şenlikler yapılır…
“Fakirlik kutlamaları (!)”
Anlaşılır gibi değil…
Ülke halkı pahalılıktan kıvranıyor.
Çarşı pazarda yangın var.
Saray’ın enflasyonu yüzde 10’larda olsa gerek.
Merkez Bankası’nın politik faizi yüzde 16.
TUİK’in ise yüzde 19’un üstünde.
Halkın yaşadığı-hissettiği ve ölçülebilir faiz ise yüzde 49.
Böyle bir tablo içinde büyümüşüz.
Birisi çıkıp anlatsa:
“Neremiz büyüdü?”
Ve “büyüme” halkımıza ne ifade ediyor?
Benim en çok şaşırdığım ise Saray’ın yalakaları, fırdöndü ve kendilerine ekonomist süsüveren dalkavukların hala yaşanan enflasyon ve fakirliğin gerçek olmadığına yönelik iddiaları.
Geçen gün Haber Türk’deki bir ekonomik tartışmada, tanınmış araştırmacı ama ekonomist olmayan Ali Sayar “Ben hayat pahalılığını anlayamıyorum” dedi.
Peynirin kilosunun 80-90 liraya çıktığını söyleyen bir konuşmacıya yanıt olarak “Ben sanmıyorum. Olsa olsa inek peyniri-ki ben de severim- “ 40 liranın altında” demez mi?
Bayan tartışmacı ise “Ben daha yeni aldım marketten. Orta yağlı inek peynirinin kilosu 90-95 liraydı” diye yanıt verince Ali bey hemen araya girdi:
“Bakın şimdi bana mesaj geldi. Çok inandığım bir kişi, peynirin kilosunu 15 liradan sattığını söylüyor. Buyurun ne diyeceksiniz bakalım?” deyince bayan konuşmacı: “Pes vallahi, söyleyecek lafım kalmadı…” karşılığını verdi.
Sözün bittiği yer bu olmalı.
Saray ve içerde yaşayan sözde ekonomistlerin enflasyon konusunda sayın Erdoğan’a nasıl bilgi verdikleri şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Bir yandan fark edemediğimiz bir büyüme (!) yaşıyoruz.
Bir yandan 15 liraya peynir satılıyormuş, farkında değilmişiz.
Hasssss yani…
Pessss yani…