Bunlar ayetlerle sabittir. Biliyorsunuz ayetler yüce Allah’ın kesin sözleridir. 1500 senedir bütün bu ilmi ve teknolojik gelişmelere rağmen hiçbir kimse, konumu ne olursa olsun bir ayetin bir benzerini ortaya koyamamış, acizliklerinden inkara yeltenmişlerdir. Şeytan bile ayete boyun eğmiştir. Ama kibrinden Allah’a isyan etmiştir.

*

Dünyadaki bütün sorunlar, problemler devamlı yapılan çalışmalarla, akıl ve gelişmiş zeka gücü ile çözülecektir. Bu kesindir. Akıl daima bizim ölçümüz olacak, terazimiz olacak, şeytani aklı yani aklın kötüye kullanılmasını ve aklın gücünün sınırlı olduğunu, aklın vahye Kur’an’a tabi olduğunu hiçbir zaman unutmayacağız. Akılla ayet zıt görünümlü olursa ayete tabi olacağız. Çünkü akıl fani, vahiy ebedidir.

Bugün akıllara durgunluk veren ilmi ve teknolojik gelişmeler korkunç iletişim ağı, robot teknolojisinin özellikle ortak aklın eseri olmasına rağmen akıl, ruhun ne olduğunu, ölümün hakikatini, eceli, rızkı, kaderi, cini, şeytan, sihir, büyü, kabir, mahşer, cennet, cehennemin ne olduğunu çözememiştir. Tabiatta mevcut olan binlerce sırra ulaşamamıştır. Suyun ayağı yok, yürüyor. Ateş niye yakıyor. Gıdalardaki tad nedir. Neden kadınlarda kadınlık, erkeklerde erkeklik hormonu var. Daha binlerce olayı akıl kavrayamamıştır.

Mucize; (tabiat kanunlarını altüst eden olay) nedir, o da bilinememektedir. Evet, Adem topraktan nasıl yaratıldı? Hz. Nuh’un tufanı, Hz. Musa’nın mucizeleri, Hz. İbrahim’i ateşin yakmaması, Hz. İsa’nın babasız doğmasına akıl ve sır ermemektedir. Bu konuda Yahudiler Hz. Meryem A.S. sıkıştırıyorlar. Bu bebeğin Hz. İsa’nın babası kim, söyle diyorlar.

Ya Meryem sen kötü bir iş yaptın. Senin baban iyi biri idi. Annen iffetli idi. Bu ne hal, söyle, dediler. Hz. Meryem büyük bir üzüntü ile Hz. Allah’a sığınarak, beşikteki (yatan İsa A.S.) bebeğe sorun dedi. Bu birkaç günlük bebek nasıl konuşur dediler. Bunun üzerine Hz. İsa konuştu ve İsa, ben Allah’ın kulu ve peygamberiyim dedi.

Şimdi bu olaya akıl erer mi, ermez. Çünkü tabiatüstü bir olay. Yani mucizedir. Bunu ancak peygamberler gösterebilir. Hz. Muhammed SAV.in yüzlerce mucizesi vardır. En büyük mucizesi Hz. Kur’an’dır. Onun için daima akıl vahye tabidir.

*

Netice şudur: Unutmayalım ki bu dünya ve ebedi olan ahiret mutluluğu aklımızı kullanarak elde edilecektir. Akıl ve vahiy yani Kur’an her zaman rehberimiz olacaktır. Şunu da asla unutmayacağız. Dini konularda iman, inanç, ibadet, haram hususunda hatta dünya işlerinin birçoğunda akıl her şeyi kavrayamaz ve çözemez. O zaman vahye Kur’an dünya ve ahiret sırların kaynağıdır. Akıl Kur’an’ın emrindedir. Şeytan zehrini akıl balına katarak insana yedirir. Türlü hilelerle insanları yanıltır. Aklımızı bize düşman eder. İmanda külfet, inkarda nimet yoktur.

Unutmayalım ki, daima akıl gücümüz, Kur’an delilimiz, Hz. Muhammed SAV. de rehberimiz olmalıdır.