Bugün, Şubat’ın son günü…Takvim hesabıyla kışı geride bırakmış, Mart’la birlikte bahara ilk adımı atmış olacağız.
Birkaç gündür havalar yağışlı, ama ılık geçiyordu, dün bütün güzelliğiyle güneş açtı. Çorum’da her taraf ışıl ışıl…İnsanın içine yaşama sevinci doluyor.
Sosyal medyada çok paylaşılan bir “özlü söz” var: Tüm dünya “vazgeç” dediğinde umut fısıldar: “Bir kez daha dene.”
Geçen hafta bugün de, “Kutuplaşmaları ortadan kaldırma adına ilk ateşi Çorum yakabilir” dedikten sonra “Umutsuzluk bize yakışmaz!” görüşünü dile getirmiştim.
Çorum ekonomisinin üzerinde “karabasan” var, bunun herkes farkında. Esnaf, sanayici, tüccar, işadamı, sıkıntıyı bire bir yaşıyor. Sağduyu sahibi insanlar da, ekonomik bir faaliyetin içinde olmasalar bile, olumsuz gidişatın taşıdığı riskleri hissediyorlar.
Zaten 15 Ocak 2016’da “Tehlikenin farkında mısınız?” derken, ekonomide yaşanacak olumsuzlukların, yalnızca ekonominin aktörlerini değil, tüm insanları etkileyeceğini ifade etmeye çalışmıştım. “Çorum için, önce, fitneyi, fesadı, hasedi aşmak gerekiyor” uyarısında bulunmuştum.
Bahar güneşinin, umutla, sevgiyle, yaşama tutkusuyla içimizi ateşlediği bugünü, üzerimizdeki ölü toprağını atmak, silkinmek, birbirimize dostça sarılmak ve umuda tutunup çok daha kararlı olarak güçlüklerin üzerine gitmek için bir fırsat olarak değerlendirebiliriz.
Kabuğumuzdan çıkarak, doğanın canlanmaya başlaması örneği, Çorum ekonomisine de kendi ellerimizle can verebiliriz. Ekonominin kendi kuralları var elbet, ama toplumsal moralin de aşamayacağı güçlük yok.
Çorum’u ekonomik güçlüklerden çekip düzlüğe çıkaracak olan, yine Çorumlu’nun azim ve iradesi, kararlılığı, bütünleşmesi ve dayanışmasıdır. Çorumlu’da da bu akıl ve iz’an elbette vardır.
Mehmet YOLYAPAR