Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ekonomi Başdanışmanı Dr. Cemil Ertem'in, Merkez Bankası’nın yüzde 17’lik faiz kararı öncesi yaptığı paylaşım dikkat çekti.

Hem de bir çok yönden…

Ertem, Twitter hesabında “Neoliberal körlük ve saldırı yalnız akademi ve medya ile sınırlı değildir. Milli olmayan siyasetçi ve bürokratlar yüksek faizci-neoliberal politikaları ideolojik saplantı katılığında savunabiliyor” dedi.

Ertem, “Milli olmayan siyasetçi ve bürokratları” hedef alan ifadeler kullandığı paylaşımını daha sonra sildi.

Saray’ın değişmez baş ekonomi danışmanının bugüne kadar, ekonomi alanındaki tavsiyeleri netleşmiş oldu bu paylaşımla…

Demek ki yıllardır Türk ekonomisinin yerlerde sürünmesine neden olan zihniyet, faiz artırımları yapanları “neo liberal kör” olarak görüyormuş...

Suçlaması devam ediyor ve bunların yani milli olmayanların “ ideolojik saplantı katılığı içinde” olduklarını iddia ediyor.

Yetmiyor, kendilerinden olmayan bu kesimi “saldırgan” ilan ediyor.

Körlük ve saldırının ise sadece akademi ve medya ile sınırlı olmadığını da ileri sürüyor.

Bakar mısınız, dünya ekonomisi ve uygulamaların ne kadar dışında kalmış biri.

Üstelik bilim adamı…

Üstelik ekonomi doktoru.

Ve ülke ekonomisinin yönetiminde Saray’ın bir no’lu adamı…

2015 yılından bu yana, Saray’da ekonomi danışmanlığı yapıyor.

Kime?

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a…

Herhalde son beş yıldır sayın Erdoğan’ın kulağına “Efendim, sakın ha faizleri yükseltmeyelim. Enflasyonu düşürmek için faizleri aşağı çekmek gerek” demiş olmalı ki, Cumhurbaşkanımız yıllarca bu danışmanın sözünü dinledi.

Son beş yılda üç bakan, üç merkez Bankası Başkanı değişti, faizler devamlı indirildi, dolar Himalaya’ların zirvesine tırmandı, enflasyon ve bağlı nedenler yüzünden ekonomi çöktü.

En sonunda damat Albayrak bey, Hazine ve Maliye Bakanı olarak ekonomiyi dibe vurdurdu.

Yeni yeni farkına varıldı ki, izlenen politikalar baştan aşağı yanlış imiş.

Hatta Ankara’daki siyasi kulislerde fısıldananlara göre anlaşılıyor ki, Albayrak bey, gerek Hazine ve gerekse Maliye Bakanlığında kendi takımını kurmuş, kendine bağlı kamu bankalarına da istediği kişileri atayarak bu alanda adeta “paralel yapı” kurmuş…

Bu durum, sonradan anlaşılmış güya…

Ve Sayın Erdoğan hem Bakanı ve hem de Merkez Bankası Başkanını değiştirmek zorunda kalmış.

Bilemeyiz…

Albayrak’ın istifasını sarıp sarmalayan sis perdesi kalkana kadar da neler olduğunu anlayamayacağız.

Ama Saray’ın ekonomideki başdanışmanı Ertem’in önce yayına giren, sonra da silinen paylaşımına bakılırsa “Albayrak- Ertem ve neoliberal karşıtı paralel yapı” hakkında bazı ipuçları ortaya çıkıyor.

Acaba bu “paralel yapı” sadece devlet bankalarının yüksek kadroları ile Merkez Bankası ve Hazine’deki üst dereceli bürokratlarla mı sınırlı, onu bilemeyiz.

Hatta devlete ait bazı fon yönetimlerindeki kadrolara kadar da uzanabilir mi?

Bilemeyiz.

Bunun kokusu yakında çıkar.

Bundan böyle gözler sanırım Ertem’in üstünde olacak.

Bekleyeceğiz…

Göreceğiz…