İNSAN, YÜKSELMEK İÇİN MERDİVENİNİ
KENDİ KURAR, KUYUSUNU KENDİ KAZAR
AMACIMIZ İNSAN OLMAKTIR
İbret nazarı ile şu kâinata baktığımızda hiçbir şeyin abes, boş yere yaratılmadığını, hepsinin bir işlevi, görevi olduğunu görürüz. Faydasız gibi gördüğümüz bazı yaratıkların mutlaka bir amaca yönelik hareket ettiklerini gözlemleriz. Hayvanların, bitkilerin ve diğer tabiat varlıklarının bir gayesi olduğu gibi, insanın da bir amacı vardır.
Aslında bütün varlıklar insanlara hizmet etmek için yaratılmışlardır. Peki, insan niye yaratılmıştır? İnsanın iki ana gayesi vardır. 1. Dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek, bunun için de kullara ve insanlığa hizmet etmektir. 2. Bunun için Allah’a ibadet, şükür, insanlık için çalışmaktır. Hizmet etmek için hizmetin kurallarını bilmek, öğretmek ve yapmaktır.
İslamiyet ve insaniyetin evrensel kuralları vardır. Bu kurallar uygulandığı ve bu kurallara uyulduğu takdirde insanlık huzur bulacaktır. Aksi halde bir pire için bir yorganı, bir Arap için bütün Arabistan’ı yakacak gaddarlık hiçbir zaman bitmeyecektir.
R.SAV. efendimiz, “İnsan kendi nefsi için isteyip dilediğini, diğer insanlar için de isteyip dilemedikçe huzura kavuşamaz” buyuruyor.
İşte, dünya sulh ve selametinin huzur ve güveni böyle sağlanır. Yoksa sen-ben kavgası bitmez.
İşte bu açık hakikatı İslam haykırırken, İslam’a uygun hareket etmeyen Müslümanlar en büyük yıkımı kendi dinlerine yapıyorlar. Dünya nazarında evliya, eşkıya olarak algılanıyor. Müslüman Müslümanı katlediyor. İnsanlık kan gölü oluyor. İnsanların Müslüman’a söyleyecekleri en son kötü söz olan Müslümanlar terörist (haşa ve asla) sözünün en önde söylenmesine Müslümanın adileri, sahteleri sebep oluyor.
Elbette ki bir dünya siyaset oyunlarının tuzaklarıdır. Ama Müslüman bu tuzaklara düşüyor. Almanya’da, Avrupa’da, Amerika’da binbir çeşit millet, insan cinsi, ırkı yaşıyor. Uzlaşı içinde yaşıyor. Ama Türkiye’de bin sene beraber, içiçe yaşamış kardeşler birbirine düşürülüyor. Suriye, ırak, Afganistan, Libya, Mısır ve diğer Müslüman devletler ve devletlerinin acıklı hali bunu gösteriyor.
İnsan yükselmek için merdivenini kendi kurar, alçalmak için kuyusunu kendi kazar.
Birincisi, doğruluk, dürüstlük, çalışkanlık, vatanperverlik sebatla elde edilirken, öbürü eğrilik, yamukluk, tembellik ve uyuşukluk sonunda olur.
Haram lokma Müslümana zehirdir, kâfire şifadır. İslam bunu temin için gönderilmiştir. Hakiki bir Müslüman en iyi insandır. Hedef belirlenmediği müddetçe huzur aramak, çölde su aramaya benzer. Milletlerin devletlerin özellikle görevi bunu temin etmek olmalıdır. Yoksa dünyada huzur nafiledir.
Helekel müsevvefün (Hadisi şerif)
Bu günün işini yarına bırakanlar helak olmuştur.
Düyada dört nesne vardır, ey oğul.
Giderse gelmesi değildir me’mul-gelmez.
Söylenen söz ile yaydan çıkan ok.
Geri çevrilmez buna imkân yok.
Sonra vukuu bulan kaza ve kader
Neden ibaretse hayır ile şer.
Dördüncüsü zayii ettiğin ömür
Bu da asla geri gelmez, eyle tefekkür.
Çalışmadan hiçbir şey elde edilmez.
Oturanın eline hiçbir şey girmez
Oturup ağlayana bakıp geçerler
Acıklı halinizi kimseler görmez.
Kendi derdine derman olursun.
Çalışırsan bu dertten kurtulursun.
Karıncaya bak nasıl çabalar
Gelip gittikçe taşları yol yapar.
Düşürürse daneyi duvardan
Usanmaz, üşenmez bu davadan.
En sonu tutup götürür yuvaya
Sonunda erer sonsuz huzura.
Bak karıncaya ibret alandan
Düşün bir kez yüzbin kere büyüksün ondan.
Karınca binlerce örnekten sadece bir masal.
Gayret gösterene mutlaka nasip olur visal-kavuşmak.
SÜRECEK