“BİRBİRİNİZLE UĞRAŞMAYINIZ,
ENERJİNİZİ HAYRA SARFEDİNİZ”
Merhamet, bütün cinslerin müşterek özelliğidir. Hayvan hakları, tabiatı koruma, toprağa saygı gibi sorumluluklarımız merhametimizin mecburi bir sonucudur. Hayvanları korumak, onları beslemek, yaralarını sarmak gibi vazifelerimiz vardır. “Gökte kuşun bir danesi, yerde kurdun bir danası yokken, Allah onları nasıl besliyor, düşünmek lazımdır” meşhur sözdür.
İlk tasavvuf erlerinden, ermiş Bişri Hafi, dar bir sokaktan geçerken zabun bir sokak köpeği ile karşılaşır. Köpek Bişri Hafi hazretlerine sürünmek ister. O da kaçınır, köpek bana değmesin gibisine. Köpek dile gelip, Ey sofu insanlığa şükret. Allah’ına hamdet, sen benim, ben de senin konumunda olabilirdim. Yani sen köpek, ben de insan olabilirdim. Dünyada herşey olabilirsin, kuş olabilir misin, ben de insan olamam, unutma ki hepimizi müşterek olan can yürütüyor. Uyuma bunları gör, diye dile gelmiş ve Bişri Hafi’yi uyarmıştır.
Merhamet hak tanımanın bir sonucudur. Ölülerimize de merhamet ederiz. Onlar bu dünyadan göçmüş, hiçbir imkânları kalmamıştır. Onlara dua, Kur’an sadaka yoluyla yardımda bulunuruz. Ağaca, yeşile, toprağa karşı merhamet de önemlidir. Susamış bir ağacı su ile canlandırmak ona olan merhametimiz gereğidir.
Merhamet insanlığın her konusunda sahasında geçerli olan bir ulvi sıfattır. İş hayatında çalışanlara acımak, çalışanların işini içtenlikle yapması, ihanet içinde olmaması, nimet sahibine saygılı olması, gördüğü işe merhametle yaklaşması gerekmektedir.
Merhamet, hayır dünyasının kapısıdır. Anahtarıdır. Merhamet gurur ve huzur, merhametsizlik haset, fesatı doğurur. Fesat kalkınca ortalığa huzur gelir. Huzrun anası da merhamettir. Merhamet sahibi olmak için zenginlik şart değildir. Allah kullarına acıdığı için bizlere saadet ve hidayet, kurtuluş yollarını gösteriyor. İslamın her bir emrinde Allah’ın merhametinin bir işareti, izi vardır. Hz. Muhammed SAV. “Birbirinize merhamet ediniz. İnsanlara gücü dışında teklifte bulunmayınız. Birbirinizle uğraşmayınız. Enerjinizi hayra sarfediniz. Soluğunuzu hayra soluyunuz. Birbirinizin aleyhinde bulunmayınız. Yerdekilere merhamet ediniz ki, göktekilerden merhamet göresiniz. Unutmayınız ki, merhamet etmeyene merhamet olunmaz. Görüyorsunuz ki bana suikast tertip edenlere ben dua ediyorum. Kimseye lanet etmeyiniz. Ben insanlığa merhamet etmek için gönderildim. Lanet için değil” buyurur.
Ana-baba evladını şefkat ve merhamet üzere yetiştirmelidir. Çünkü ana ve babasına merhamet etmeyen evlat, toplum ve fertlerine asla acımaz. Merhamet İslam’ın nuru, kalbin şuuru, toplumun huzurudur. Hak tanımazlığın ana sebebi, merhametsizlik, taş kalplilik, acımasızlıktır. Unutmayın, dünya dinsiz, din dünyasız olmaz. Merhamet insanları birbirine bağlayan dostluk ipidir. Merhamet ipini koparan düşmanlık kapısını açmış olur. İnsanları birbirine düşman eder.
Daha önce denildiği gibi; “Menla yerham la yürham” Merhamet etmeyene merhamet olunmaz. Herkese acı ki sana acısınlar. Yani Allah sana acır. Şefkat ve merhamet eder.
Ulu Allah’ın ve insanlardan merhamet görmek istiyorsan, insanlara, hayvanlara, ağaçlara, tabiata bütün yaratılmışlara şefkat ve merhamet etmelisin.
Acımayan acılara düşer, acıyan dağlar aşar. Menzilde koşar. Merhametsiz er geç bir gün ayakları dolaşır ve düz yolda şaşar. İnsanı canavardan ayıran özellik insanda olan merhamettir. Yoksa insanın canavardan ne farkı vardır.
SÜRECEK